Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2014/3474 E. 2015/32753 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3474
KARAR NO : 2015/32753
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2014/99057
Mahkeme : TARSUS 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 08/03/2013 – 2012/31 esas ve 2013/83 karar
Suçlar : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma: Tüm sanıklar hakkında
2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma: Sanıklar M.., G.. ve İ.. Y..hakkında ayrıca

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanıklar Y.., A.., G.. ve İ.. Y.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar Y.. ve A.. müdafileri ile sanıklar G.. ve İ.. Y..’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanıklar R.., B.., M.., A.., B.. ve B.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Alıcı görevlilerin, sanıklardan uyuşturucu madde satın aldıktan sonra değişik tarihlerde sanıklardan tekrar uyuşturucu madde satın aldıkları; kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suç delilini elde etme olduğundan, somut olayda “uyuşturucu madde satma”nın gerçekleşmediği; böylece sanıkların hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanıkların birden fazla kez uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek haklarında zincirleme suçla ilgili TCK’nın 43. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı, sanıklar R.., B.., M.., B.. ve B.. müdafileri ile sanık A..’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
C) Sanıklar M.., G.. ve İ.. Y.. hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
1- Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka davalar yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre; sanıklar hakkında sonuç olarak 10 ay hapis cezasına ve ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin yedinci fıkrasına göre sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyması durumunda hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağı ve bu durumun “özel bir erteleme” niteliğinde olduğu, TCK’nın 53. maddesinin dördüncü fıkrasında kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kişiler hakkında aynı maddenin birinci fıkrasının uygulanmayacağının öngörüldüğü gözetilmeden; sanıklar hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M..müdafii ile sanıklar G.. ve İ.. Y..’un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.