Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2014/1574 E. 2014/1596 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1574
KARAR NO : 2014/1596
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından şüpheli … hakkındaki iddianamenin iadesi kararına itiraz üzerine … Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen itirazın reddine ilişkin 30.10.2013 tarihli ve 2013/776 değişik iş sayılı kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava dosyasının 27.01.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Söke Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından, 02.07.2013 gün 2013/1104 soruşturma, 2013/1208 esas, 2013/138 iddianame sayı ile iddianame düzenlendiği,
b) … Ağır Ceza Mahkemesi’nce 09.07.2013 gün 2013/142 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, hangi hukuka uygun delillerle dava açıldığının gösterilmediği, dosyada arama izninin bulunmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
c) … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09.07.2013 gün 2013/142 iddianame değerlendirme sayılı kararına itiraz edilmemesi nedeni ile kararın kesinleştiği,
d) Söke Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında aynı eylem nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından, 25.09.2013 gün 2013/3330 soruşturma, 2013/1609 esas, 2013/234 iddiname sayı ile tekrar iddianame düzenlendiği,
e) … Ağır Ceza Mahkemesi’nce 30.09.2013 gün 2013/212 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, iade kararının kesinleştiği, arama kararı olmadan yapılan aramanın ne şekilde hukuka uygun hale geldiğinin de açıklanmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
f) Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine, … Ağır Ceza Mahkemesi’nce 30.10.2013 tarihinde 2013/776 değişik iş sayı ile “kararın yerinde olduğu usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı” belirtilerek, itirazın reddine karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında; «… Ağır Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuk hakkında usulüne uygun arama kararı olmadığı halde üst araması yapıldığı, elde edilen 9 adet fişek tabir edilen esrar maddesinin usulsüz arama sonucu elde edilen delil olduğu gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, somut olayda 16/12/2012 tarihinde saat 19.40 sıralarında devriye görevini ifa eden görevli polis memurlarının bir tekel bayii önünde bekleyen suça sürüklenen çocuğun durumundan ve hareketlerinden şüphelenmeleri üzerine, şüphelinin kabul etmesiyle kabaca üst araması yaptıkları ve bir adet çakı bıçağı ile kağıda sarılı esrar maddesi olduğunu tahmin ettikleri dişi hint keneviri ele geçirdikleri, detaylı arama için şüpheliyi polis merkezine götürdükleri ve orada yapılan aramada da şahsın üzerinden fişek tabir edilen 8 adet daha esrar maddesi elde ettikleri, olaya ilişkin Cumhuriyet savcısına bilgi vererek tutanak tanzim ettikleri, bir gün sonra 17/12/2012 tarihinde şüphelinin mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığına çıkarıldığı, tutuklama talebinin reddi sebebiyle şüphelinin serbest bırakıldığı, aynı gün Söke Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı talebi üzerine, … Sulh Ceza Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli ve 2012/549 değişik iş sayılı kararı ile muhafaza altına alınmış olan 9 adet fişek tabir edilen 16 gram ağırlığındaki uyuşturucu maddesine el koyma işleminin onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, Cumhuriyet savcısının iddianame tanzim etmesi için yeterli delil bulunduğu, üst aramasının hukuka aykırı olarak yapıldığı iddiasının iade sebebi olamayacağı, kaldı ki mahkemenin delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiği kanısına varması halinde, hükme esas alıp almama konusunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 206 ve 217. maddeleri çerçevesinde takdir hakkı bulunduğu, hukuka aykırı olarak elde edildiği iddia edilen delilin, sonradan Cumhuriyet savcısı tarafından ne şekilde hukuka uygun hale getirilerek yeniden iddianame tanzim edilebileceği hususu da tartışmaya açık bir konu olduğu nazara alındığında, mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.10.2013 tarihili kararının bozulması istenmiştir.
5271 sayılı CMK’nın 174. maddesinin 4. fıkrasında “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09.07.2013 tarihli iddianamenin iadesi kararı itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulmadığından, iddianamenin iadesi kararı Cumhuriyet Savcılığını bağlayıcı, kesin nitelikte bir karar niteliğinde olup, gereklerini yerine getirmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülük yerine getirilmeden yeniden iddianame düzenlenmesinin, yasaya aykırı olması nedeniyle, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.10.2013 tarihli kararına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE; dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.