Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2013/953 E. 2014/3149 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/953
KARAR NO : 2014/3149
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kenevir ekme
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
24.09.2008 tarihinde tefhim edilen hükmün, CMUK’nın 310. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen bir haftalık yasal süresinden sonra 20.10.2008 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince reddine karar verilerek, sanık vasisinin temyizi nedeniyle inceleme yapılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.06.2013 tarih, 2012/6-1434 esas ve 2013/324 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesinde zorunluluk bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında göz önüne alınabileceği ve tekerrür oluşturan birden fazla hükümlülüğün bulunması halinde en ağırının esas alınması gerektiği, tekerrüre esas adli sicil kaydında gösterilen ilamların ayrıca getirtilmesine gerek bulunmadığı belirtildiğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Ele geçirilen 821.500 kök dikili kenevirin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK’nın 3. ve 61. maddeleri uyarınca temel cezanın üst sınırdan veya üst sınıra yakın olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesi uygulanırken, aynı maddenin 1. fıkrasının diğer bentleri uygulandığı halde (c) bendinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık vasisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Başkan Vekili …’nın tekerrür yönünden karşı oyu ve oyçokluğuyla 28.04.2014 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Sanık hakkında tekerrür nedeniyle TCK’nın 58. maddesinin 6. ve 7. fıkraları uygulanmış, ancak tekerrür oluşturduğu kabul edilen hükümlülükleri kararda gösterilmemiştir.
Bu durum, Anayasa’nın 141. maddesinin 3. fıkrasındaki “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmüne aykırıdır. Diğer yandan, hükmün denetimini zorlaştıracak ve infazda tereddüt oluşturacaktır.
Açıkladığım nedenlerden dolayı, sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 28.04.2014