Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2013/12921 E. 2014/1507 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12921
KARAR NO : 2014/1507
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- Sanık … hakkında: Temyiz isteğinin reddi
2- Sanık … hakkında: Beraat
3- Sanık … hakkında: Kamu davasının reddi
4- Diğer sanıklar hakkında: Mahkûmiyet … ve …’in müdafileri

Temyiz incelemesi, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii duruşmaya gelmeyen sanık … ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya; aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2011/24546 esas sırasında kayıtlı …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/251 esas ve 2009/290 karar sayılı dosyası ve Dairemizin 2012/15984 esas sırasında kayıtlı … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/51 esas, 2011/55 karar sayılı dosyası ile birlikte incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık … hakkındaki temyiz talebinin reddine ilişkin kararın incelenmesi :
02.03.2012 tarihinde tefhim edilen hükmün, süresinden sonra 06.06.2012 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, yasaya uygun olarak verilen 03.09.2012 tarihli ret kararının ONANMASINA,
B) Sanık … hakkındaki kamu davasının reddine ilişkin hükmün incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C) Sanık … hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
D) Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
E) Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükmedilen hapis cezasının aynı Kanun’un 43. maddesi uyarınca artırılması sırasında cezanın “13 yıl 9 ay hapis“ yerine hesap hatası sonucu “12 yıl 9 ay hapis” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükmedilen adli para cezasının aynı Kanun’un 43. maddesi uyarınca artırılması sırasında cezanın “13.750 gün“ yerine hesap hatası sonucu “13.900 gün “olarak ve devamında aynı Kanun’un 52. maddesinin uygulanması sonucu adli para cezasının “275.000 TL” yerine “278.000 TL” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- Sanık ve müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik isteklerinin TCK’nın maddesinin 52. maddesinin 4. fıkrasının uygulanmasını da kapsadığı gözetilmeden, hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Hüküm fıkrasında yer alan “13.900 gün” ibaresinin “13.750 gün” ve devamında “278.000 TL” ibaresinin “275.000 TL” olarak değiştirilmesi,
2- Hüküm fıkrasında sanık hakkında TCK’nın 52. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasına ilişkin bölümden sonra gelmek üzere “Sanık hakkında verilen adli para cezasının TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrası gereğince sanığın ekonomik ve şahsı halleri göz önünde bulundurularak her ay bir taksit olmak üzere 24 ayda 24 eşit taksit halinde sanıktan alınmasına, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesine” ibaresinin yazılması
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süreye göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine,
F) Sanıklar ……. ve … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanıklar…ve …’ın;“uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun kanuni tanımında yer alan fiili, diğer sanıklar… ve … ile birlikte gerçekleştirdikleri ve TCK’nın 37. maddesi kapsamında “fail” oldukları gözetilmeden, cezalarından “suça yardım ettikleri” gerekçesiyle aynı Kanun’un 39. maddesi uyarınca indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
Sanıklar ile sanıklar … ve … müdafilerinin, lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik isteklerinin TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrasının uygulanmasını da kapsadığı gözetilmeden, hükmedilen adli para cezalarının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve …’ın müdafileri, sanıklar … ve… ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında sanıklar hakkında TCK’nın 52. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasına ilişkin bölümden sonra gelmek üzere “Sanık hakkında verilen adli para cezasının TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrası gereğince sanığın ekonomik ve şahsı halleri göz önünde bulundurularak her ay bir taksit olmak üzere 24 ayda 24 eşit taksit halinde sanıktan alınmasına, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesine” ibarelerinin yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
G) Sanıklar …, … ve … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-Dosya kapsamına göre; 06.05.2009 tarihli eylemi sabit olan sanık …’un savunmasının aksine, 06.07.2009 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna ve 06.07.2009 tarihli olaya karışan diğer sanıklar … ve …’ın eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, her iki eylemi gerçekleştirdiği kabul edilerek hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması,
2- Dosya kapsamına göre, 06.07.2009 tarihli eylemi sabit olan sanıklar … ve …’in savunmalarının aksine, 06.05.2009 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna ve 06.05.2009 tarihli olaya karışan diğer sanıklar … ve …’ün eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, her iki eylemi gerçekleştirdikleri kabul edilerek haklarında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması,
3-Sanıklar ile sanıklar … ve … müdafilerinin, lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik isteklerinin TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrasının uygulanmasını da kapsadığı gözetilmeden, hükmedilen para cezasının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve … müdafii ile sanık …’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmadığı dikkate alınarak sanıklar … ve … hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine,
H) Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun kanuni tanımında yer alan fiili, diğer sanık … ile birlikte gerçekleştirdikleri ve TCK’nın 37. maddesi kapsamında “fail” olduğu gözetilmeden, cezasından “suça yardım ettiği” gerekçesiyle aynı Kanun’un 39. maddesi uyarınca indirim yapılması,
2- Sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması,
3- Sanık … ve müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik isteklerinin TCK’nın maddesinin 52. maddesinin 4. fıkrasının uygulanmasını da kapsadığı gözetilmeden, hükmedilen para cezasının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
I) Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Dosya kapsamına göre; sanığın 06.05.2009, 10.06.2009, 06.07.2009 ve 08.07.2009 tarihlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna ve diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, ancak hakkında CMK’nın 135. maddesi uyarınca alınan iletişimin tespiti ve dinlenmesi kararına dayanılarak yapılan telefon dinlemelerine göre sanığın 29.05.2009 tarihinde saat 21.03 ‘de yaptığı telefon görüşmesi üzerine gittiği buluşma yerinde yakalandığı, aracında yapılan aramada 8 adet rulo halinde net 22 gram 200 mg esrar ve bir torba içinde net 15 gram esrar ele geçirildiği, sanığın bu eylemi ile ilgili olarak “uyuşturucu madde ticareti yapma “ suçundan ayrıca … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/51 esas ve 2011/55 karar sayılı dosyası ile yargılanarak değişen suç niteliğine göre “kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma“ suçundan 24.03.2011 tarihinde mahkûmiyetine karar verildiği anlaşıldığından, her iki dava dosyası birleştirilerek, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.