Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2013/11441 E. 2019/3101 K. 21.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11441
KARAR NO : 2019/3101
KARAR TARİHİ : 21.05.2019

Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : 1- Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbriri
2- Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbririne
uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanık … hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Sanığa 24.04.2012 tarihinde yokluğunda verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının tebliğ edilmediği anlaşılmakla, sözkonusu kararın kesinleşmediği, bu itibarla da bu kararın infaz işlemleri ile kararın gereklerine uyulmaması üzerine verilen 20.02.2013 tarihli mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun oldukları ve sanığın öğrenme üzerine süresinde 12.07.2013 tarihinde yaptığı temyizin, 24.04.2012 tarih, 2009/2570 E. 2012/650 K. sayılı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararların yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2- Sanık … hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.