Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2012/2466 E. 2014/7888 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2466
KARAR NO : 2014/7888
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

Tebliğname No : 10 – 2011/1738
Mahkeme : İSTANBUL 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 17.05.2007 – 2007/22 esas ve 2007/407 karar
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, süresinin, başvuru şeklinin ve bu sürenin başlangıcının açıkça gösterilmesi gerekmekte olup, sanığın yüzüne karşı verilen 17.05.2007 tarihli 2007/22 esas ve 2007/407 karar numaralı ilk hükümde sürenin başlangıcı, başvuru şekli ve mercii belirtilmediğinden ilk hükmün kesinleşmediği, buna bağlı olarak sanık hakkında daha sonradan İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen 10 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin 09.11.2007 tarihli 2007/22 esas ve 2007/407 karar sayılı ek karar ile aynen infaz kararına karşı yapılan itiraz üzerine, İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 06.12.2007 tarihli 2007/128 sayılı müteferrik kararın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve sanığın 03.12.2007 tarihli temyiz dilekçesinin ilk hükme yönelik ve süresinde olduğu kabul edilerek, 17.05.2007 tarihli 2007/22 esas ve 2007/407 karar numaralı ilk hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.