Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/952 E. 2023/2714 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/952
KARAR NO : 2023/2714
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istekli davada, Mahkemece davanın sübuta ermediğinden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı müteveffa davacı … mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … dava dilekçesinde; 1960’lı yıllarda Almanya’ya gittiğini ve halen yurt dışında yaşadığını, çalışırken elde ettiği birikimleri eşi … Gencel ve oğlu olan davalı …’e gönderdiğini, böylece çekişmeli taşınmazların hudutları içerisinde bulunduğu … ilçesi, … köyünde bir çok gayrimenkul edinildiğini, bu taşınmazların bir kısmının tapulu bir kısmının tapusuz olduğunu, edinilen bu taşınmazların yurt dışında olması nedeniyle eşi adına tapulandığını, kadastro geçerken ise oğlu davalı … adına tespit gördüğünü, tespit sonrası bir kısım taşınmazın davalı …’e devredildiğini, eşinin ve oğlunun bu taşınmazları alacak maddi gücü olmadığını, taşınmazların kendisine ait olduğu hususunu taşınmazların sınırları içerisinde bulunduğu … köyünün tamamının bildiğini, bu nedenle taşınmazları devralan davalı …’in kötüniyetli olduğunu, dava konusu … ili … ilçesi … köyü, 105 ada 15 parsel, 107 ada 12 ve 67 parsel, 114 ada 1 parsel, 120 ada 3 parsel, 163 ada 2 parsel, 180 ada 10 parsel, 202 ada 7 parsel, 206 ada 2, 40, 44 parseller, 207 ada 40, 41, 47, 23 parsel numaralı taşınmazların … adına olan kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini; yine … ili … ilçesi … köyü 148 ada 32 parsel, 166 ada 44 ve 46 parsel, 168 ada 3 parsel ve 148 ada 27 parsel numaralı taşınmazların davalı … adına olan kayıtlarının iptali ile adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar aşamalardaki beyanlarında özetle davanın haksız olduğunu ve reddi gerektiğini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iddiasını ispata elverişli delil sunamadığı hal böyle iken davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde müteveffa davacı … mirasçıları vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, müteveffa davacının yurt dışında çalışırken yaptığı birikimleri ile alınan taşınmazların sonradan davacı …’e devredileceği inancıyla kadastro sırasında oğlu davalı … adına tespit gördüğü, bir kısmının ise tespit sonrası davalı … tarafından diğer davalı …’ye devredildiği, bu şekilde …’e ait olan taşınmazların muvazalı bir şekilde bedelsiz olarak tedavül ettiğini, davalı …’ın bu taşınmazların gerçekte annesine ait olduğunu bildiği gibi tüm köy halkının bu durumdan haberdar olduğunu, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanıkların bu durumu doğruladıkları; gerek davacının eşinin gerekse oğlu olan davalının bu gayrimenkulleri alacak ekonomik güce sahip olmadığını; tüm bunlara rağmen Mahkemece yazılı delil olmadığından bahisle davanın reddine hükmedildiğini, ancak tarafların akrabalık bağı ve olayların oluşuna göre iddianın her türlü delille ispatlanmasının mümkün olduğunu, taraflar arasında yazılı belge düzenlenmesini gerektirmeyecek derecede hısımlık söz konu olduğu, öte yandan dosya kapsamında ki SGK kayıtları, ekonomik duruma ilgili belgeler, para gönderim belgeleri, senetler, tapu kayıtları ve alınan beyanlarla iddianın sübuta erdiği, kaldı ki davacının yemin deliline dayanması halinde Mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerektiği, somut olayda dava dilekçesinde yemin deliline yer verilmiş olmasına rağmen usulü eksiklik yapılarak bu hakkın hatırlatılmadığını belirterek, resen belirlenecek nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesinde; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
4721 sayılı … Medeni Kanununun 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, somut olayda çekişmeli taşınmazların bir bölümünün davacının eşi … Gencel ve ailesi adına iskan suretiyle dağıtılan tapu kayıtlarının revizyon görmesi sonucunda tapuya tescil edildiği bu nedenle davacı ile bir ilgisinin bulunmadığı, bir kısım taşınmazın ise eski sicilden gelen tapu kaydına dayalı olarak tespit gördüğü ve revizyon gören kayıtlarda davacının mülkiyet hakkının bulunmadığı, öncesi itibariyle tapusuz nitelikte taşınmazlar yönünden ise davacının iddiasının sübut bulmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 144,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.