Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/5471 E. 2023/7067 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5471
KARAR NO : 2023/7067
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/274 E., 2022/177 K.
DAVACI-KARŞI DAVADA DAVALI VE BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
KARŞI DAVADA DAVACI BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVA TARİHİ : 15.01.2007
HÜKÜM/KARAR : Ret

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede;
Asıl davanın 15.01.2007 tarihinde karşı davanın ise 18.04.2007 tarihinde açıldığı, Mahkemece karşı davanın tefrik edildiği ve 2011/147 Esas sayısını aldığı, asıl davada Mahkemenin 06.07.2011 tarihli ve 2007/26 Esas, 2011/183 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafın ıslah yönündeki beyanının davayı tümden ıslah niteliğinde olduğu ve üç gün içinde yeni bir dilekçe vermediği gerekçesiyle HUMK’un 88 inci maddesi uyarınca davanın iptaline karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 27.03.2012 tarihli ve 2012/817 Esas, 2012/3442 Karar sayılı kararı ile “… Somut olaya gelince; davacının dava dilekçesinde ehliyetsizlik, muvazaa hukuksal nedenleri yanında, işlemler sırasında miras bırakanın bir şekilde imzasının temin edildiğini belirtmek ve deliller bölümünde de;”imza incelemesi” deliline dayanmak suretiyle sahtecilik hukuksal nedenine de dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafın, yargılama sırasında verilen dilekçelerinde ve duruşmalarda alınan beyanlarında ıslah ibaresine yer vermesi bir usul işlemi ıslah anlamında olmayıp müphem olan dava dilekçesinin açıklanması niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken, keyfiyetin ıslah olarak değerlendirilip HUMY’nın 88. maddesinden sözedilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulduğu, bozma kararı sonrasında 2011/199, 2018/119 ve 2011/147 Esas sayılı davaların asıl dava ile birleştirildiği, birleştirilen davalardan 2011/147 Esas sayılı olanın dava dosyasının eldeki dosya arasında olmadığı, asıl dava dışındaki üç adet birleştirilen davanın Yargıtay incelemesinden geçmediği belirlenmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun’un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 427 ile 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 nci ve 454 üncü maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı Kanun yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-360 ncı maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerinin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.

Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl davanın “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.

Ne var ki, birleştirilen 2011/199, 2018/119 ve 2011/147 Esas sayılı davalar yönünden ise karar tarihi 18.04.2022 olup, bu davalar ile ilgili daha önce Yargıtayın bir denetimi de söz konusu olmadığından, anılan kararların ”İstinaf” kanun yoluna tabi bulunduğu anlaşılmaktadır.

Dairenin 04.07.2023 tarihli ve 2022/6644 Esas, 2023/3946 Karar sayılı kararı ile, öncelikle birleştirilen 2011/147 Esas sayılı dava dosyasının dosya arasına alınması, sonrasında davaların birleşmekle bağımsız dava olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilerek, ”İstinaf” kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan birleştirilen 2011/199, 2018/119 ve 2011/147 Esas sayılı dosyaların istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi (anılan dosyalar temyiz edilmese dahi temyize tabi olan asıl davanın gönderilmesi) için Yerel Mahkemesine iadesine karar verilmesine rağmen dosyanın tekrar Dairemize gönderildiği görülmüştür.

Hal böyle olunca, Dairenin 04.07.2023 tarihli ve 2022/6644 Esas, 2023/3946 Karar sayılı kararında belirtilen işlemler yerine getirildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekir.

KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dosyanın Yerel Mahkemesine işlemsiz İADESİNE, 30.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.