Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/4510 E. 2023/5787 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4510
KARAR NO : 2023/5787
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/19 E., 2021/37 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kısmen Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın babası ve kendileri tarafından imar ihya edildiğini ve yaklaşık 30 yıldır zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.06.2012 tarihli ve 2012/15 Esas, 2012/417 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.11.2011 tarihli, 2011/1579 Esas, 2011/5795 Karar sayılı kararıyla hüküm eksik araştırma nedeniyle bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı … vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.01.2014 tarihli ve 2013/19672 Esas, 2014/563 Karar sayılı kararıyla bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu belirtilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilip çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dosya içeriside yer alan 16.02.2020 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 41.985,98 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 27.232,96 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 5.907,83 metrekare tapulama harici taşınmaz bölümlerinin yeni parsel numarası ile payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili; dava konusu taşınmazların dere vasfında olup Hazineye ait olduklarını, zilyetlikle kazanılamayacaklarını, taşınmazların tamamında imar-ihya olmadığını ve Hazine lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
Davalı … vekili; dava konusu taşınmaz bölümlerinin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 nci maddeleri, 2863 sayılı Kanun’un 11/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı, dava dilekçesi ile kadastro çalışmaları sırasında 766 sayılı Kanun’un 2 inci maddesine göre tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili talebinde bulunmuş, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz bölümleri ihdasen Hazine adına 582 ve 606 parsel sayılı taşınmazlar olarak tescil edilmesine rağmen Mahkemece bu yön gözardı edilerek çifte tapuya sebebiyet verecek şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Öte yandan, Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de dava konusu taşınmaz hakkında yapılan zilyetlik araştırması da yeterli değildir.
3.Doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, dava konusu taşınmazların arkeolojik sit alanı içerisinde kalıp kalmadıkları belirlenmelidir.
4. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, arkeolog bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmiş ise imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmalar üzerindeki bitki örtüsünü, değerlendirme tarihi açıkça yazılmak suretiyle üzerlerinde bulunan ağaç türü ve yaşlarını belirten, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerlerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlar ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazların konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazların taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadıkları ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

7. Arkeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazların arkeolojik sit alanında kalıp kalmadığını, kalıyorsa kaçıncı derece sit alanı içerisinde olduğunu gösterir rapor alınmalıdır.
8. Fen bilirkişisine, varsa sit haritası ile çekişmeli taşınmazların paftası çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazların arkeolojik sit alanında kalıp kalmadıklarını gösterir, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
9. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
Birecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı …’na iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.