Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/4372 E. 2023/6831 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4372
KARAR NO : 2023/6831
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/25 E., 2023/115 K.
DAVA TARİHİ : 16.05.2023
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil- alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Adana Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları Ali Yavuz adına kayıtlı 704 ada 9,10, 1200 ada 8,9, 1201 ada 1, 15163 ada 16, 17, 7, 8, 15166 ada 1, 12, 13, 2, 6, 7, 8, 9, 15167 ada 10, 11, 2, 9 parsel sayılı taşınmazların davalı … tarafından hile ile alınan vekaletnameyle ve vekalet görevi kötüye kullanılarak yakın arkadaşı olan diğer davalı …’a satış suretiyle temlik edildiğini, öte yandan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde, taşınmazların bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP
1. Davalı …, davacılar dışında mirasçılar bulunduğunu bu nedenle vekalet görevini kötüye kullanma hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında dava açamayacaklarını, vekaletin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddialarının yersiz olduğunu, davacıların mirasbırakan babaları ile ilgilenmediklerini, babasının her türlü ihtiyacını kendisinin karşıladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı …, davanın maddi dayanaktan yoksun bulunduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dolduğunu, TMK’nın 1023 üncü maddesi gereği iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.11.2019 tarihli ve 2018/547 Esas, 2019/963 Karar sayılı kararıyla; davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil talebinde bulundukları, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesinin de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmeyeceği, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak yapılan değerlendirmede, mirasbırakanın taşınmazların satıldığını öğrendikten sonra davalı …’e tepki gösterdiği ve vekillikten azlettiği, davacıların mal kaçırma iddiasını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12.01.2021 tarihli 2020/722 E., 2021/4 K., sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davada ise hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığı, verilen kararın usul ve yasalara uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.09.2022 tarihli ve 2022/5825 E., -2022/5905 K. sayılı kararıyla; “…mirasbırakanın davalı oğlu İbrahim’i 04.05.2017 tarihli vekaletname ile T.C. hudutlarındaki taşınmazlarını dilediği zaman, bedel ve koşullarda satabilmesi hususunda vekil kıldığı, 04.01.2018 tarihli azilname ile vekaletnamedeki tüm yetkilerden azlettiği, mirasbırakanın sağlığında kızları …ve …. tarafından oğulları…. ve …. aleyhine yapılan şikayet başvuru dosyasında verdiği 26.01.2018 tarihli Emniyet ifadesinde; davaya konu vekaletnameyi zorlama olmaksızın kendi isteği ile oğlu İbrahim’e verdiğini, damatlarının iddialarının yalan olduğunu, oğlu İbrahim’in kendisine baktığını, doktora götürdüğünü, kimsenin kendisini kandırmadığını ve mirasa konu bir malı bulunmadığını beyan etmiştir. Mirasbırakanın davalı oğlu İbrahim’e T.C. hudutları dahilindeki tüm taşınmazlarını kapsar şekilde ipotek, satış vb. geniş yetkiler içerir vekaletname vermesini gerektirir geçerli bir sebep olmaması, mirasbırakanın 04.01.2018 tarihinde oğlunu vekillikten azlettikten sonra 26.01.2018 tarihinde emniyette verdiği ifadede kendi iradesi ile vekaletname verdiğini kimsenin kendisini zorlayıp kandırmadığını beyan etmesi karşısında temlikleri bildiği ve rızası olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri keşfen 2.315.742,00 TL olarak saptanmış, davalı … ödemeye ilişkin savunma yapmamış, tanık olarak dinlenen mirasbırakanın oğlu …, davalı …’ın arkadaşı olduğunu, taşınmazların neden satıldığını, para ödenip ödenmediğini bilmediğini, diğer tanıkların yörede mal varlığının erkek çocuklarına bırakılması yönünde eğilim olduğunu söylemeleri ve dava konusu taşınmazların satılacağının duyulmadığına yönelik beyanları ve tüm dosya kapsamından mirasbırakanın asıl irade ve amacının mallarını erkek çocuklarına bırakmak, mirasçı kız çocuklarından mal kaçırmak olduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın mallarını erkek çocuklarına bırakmak, mirasçı kız çocuklarından mal kaçırmak irade ve maksadı ile gerçekleştirdiği devir işlemi ile oluşan dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile, verasete esas nüfus kayıtları ve veraset ilamlarına istinaden tespit olunan davacıların miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin işlemde iyiniyetli 3.kişi konumunda bulunduğunu, müvekkilinin TMK’nın 1023 üncü maddesinden yararlanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafında dava dilekçesinde vekaletin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayandığını, Mahkemenin de dava dilekçesindeki taleplere bağlı kalarak karar vermesi gerekirken bu sınırı aştığını, muris muvazaası yönünden değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, zira dava açılırken muris muvazaasından hiçbir surette bahsedilmediğini, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, mirasbırakanın sağlığında davacıların onunla hiç ilgilenmediklerini, mirasbırakanın her türlü bakımı ve gözetimi ile ilgilenen kişinin müvekkili davalı olduğunu, müvekkilinin kendisine verilen vekaletname gereğince mirasbırakanın bilgisi ve rızası ile işlemler yaptığını, Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, … Medeni Kanunu’nun 706 ncı, … Borçlar Kanunu’nun 237 nci ve Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddeleri.

2. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan Ali Yavuz’un 18/04/2018 tarihinde öldüğü, geriye çocukları davacı …, Cennet, Halime, yargılama sırasında ölen …, davalı …, dava dışı Ahmet ve Emiş’in kaldığı, mirasbırakan adına kayıtlı dava konusu taşınmazların davalı oğlu İbrahim tarafından 08/11/2017 tarihinde vekaleten satış suretiyle davalı …’a temlik edildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 78.766,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.