Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/421 E. 2023/515 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/421
KARAR NO : 2023/515
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar … ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; dava konusu 104 ada 55, 74; 108 ada 2, 25, 32, 42; 109 ada 11, 22, 55, 60; 114 ada 58; 162 ada 1, 19; 164 ada 56, 75, 92 ve 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, davalı tarafla müvekkillerinin müşterek murisi olan …’dan geldiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların yalnızca müvekkillerinin dayısı olan davalı … adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların müvekkillerinin miras payı oranında iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bir kısmının müvekkili tarafından 3. kişilerden satın alındığını, muristen gelen taşınmazlar yönüyle ise murisin dava dışı mirasçılarından Elmas’ın, taşınmazlardaki miras payını tespitten önce müvekkiline sattığını, kadastro tespiti sırasında davacıların tespite itiraz etmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 20.08.2002 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra 10.09.2015 tarihinde açıldığı, 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yalnızca yarı payının davalıya ait olduğu, taşınmazın ifrazen 162 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, 162 ada 25 parselin yarı payının dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü, 162 ada 26 parselin ise yarı payının dava dışı … adına kayıtlı olduğu, bu durumda taşınmazların yarı payı yönüyle pasif husumetin bulunmadığı, 164 ada 75 parsel sayılı taşınmaz yönüyle, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davalı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazın davalı tarafından … Bey ismindeki 3. kişiden satın alındığı, diğer taşınmazlar yönüyle ise, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanları, tanık beyanları, kadastro tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre, söz konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi … …’den geldiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle;

Davacının davasının kısmen kabulüne,

Dava konusu 250 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın hak düşürücü süre sebebiyle usulden reddine,

Dava konusu 164 ada 75 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın esastan reddine,

Dava konusu 162 ada 1 parsel (ifrazen 162 ada 25 ve 26 parsel) sayılı taşınmazların 1/2 hissesi yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine,

Dava konusu 162 ada 1 parsel (ifrazen 162 ada 25 ve 26 parsel) sayılı taşınmazların davalı … adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapu kaydının 15/36 pay oranında iptaline, dosya arasında mevcut müşterek muris … …’e ait İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/489 Esas, 2015/488 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca, taşınmazın tamamı 36 pay kabul edilerek, 5/36’şar payın davacılar …, … ve … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına,

Dava konusu 104 ada 55, 74; 108 ada 2, 25, 32, 42; 109 ada 11, 22, 55, 60; 114 ada 58; 162 ada 19; 164 ada 56 (ifrazen 164 ada 108, 16) ve 92 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının 15/36 pay oranında iptaline, dosya arasında mevcut müşterek muris … …’e ait İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/489 Esas, 2015/488 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca, taşınmazların tamamı 36 pay kabul edilerek, 5/36’şar payın davacılar …, … ve … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında dava konusu 164 ada 56 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan parsellerin numaralarının yanlış yazıldığını, 250 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönüyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediğini, 164 ada 75 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından 3. kişiden satın alınmadığını, davalının bu iddiasını kanıtlayamadığını, murisin dava dışı mirasçılarından Elmas’ın da yargılama sırasında vefat ettiğini, bu nedenle müvekkillerinin muristen gelen miras paylarının oranının da değiştiğini, taraflarına verilmesine karar verilen vekalet ücretinin de yanlış hesaplandığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın davasını ispatlayamadığını, dava konusu taşınmazların uzun yıllardır müvekkili tarafından kullanıldığını, bu kullanıma davacı tarafça itiraz edilmediğini, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından, dava konusu 108 ada 42 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin müvekkili tarafından yaptırıldığının beyan edildiğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak açıldığı, dava konusu 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 20.08.2002 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle, bu parsel yönüyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, dosya kapsamına göre, dava konusu 164 ada 75 parselin tarafların müşterek murisinin terekesine dahil olmadığı, dava konusu 104 ada 55, 74; 108 ada 2, 25, 32, 42; 109 ada 11, 22, 55, 60; 114 ada 48; 162 ada 19; 164 ada 56 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 162 ada 1 parselin 1/2 payının tarafların müşterek murisinden kaldığı ve murisin terekesinin yöntemince taksim edilmediği, bu taşınmazlar yönüyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunmadığı, davanın kabul edilen bölümü ve davacıların miras payı dikkate alındığında, davacılar yararına hükmedilen vekalet ücretinde bir hata olmadığı, ancak dava konusu 108 ada 42 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin kadastro tespitinden önce davalı … tarafından yapıldığı belirlenmiş olmasına rağmen, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereği tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm tesis edilmemiş olması doğru olmadığı gibi, 164 ada 56 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla, 164 ada 105 ve 106 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş olmasına rağmen, hüküm yerinde (ifrazen 164 ada 108, 16) denilmiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle;

Davacılar ve davalılar vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne,

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.01.2020 tarihli ve 2015/372 Esas, 2020/35 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın esasıyla ilgili olarak yeniden hüküm kurulmasına, bu itibarla;

Davacının davasının kısmen kabulüne,

Dava konusu 250 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın hak düşürücü süre sebebiyle usulden reddine,

Dava konusu 164 ada 75 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın esastan reddine,

Dava konusu 162 ada 1 parselden ifrazen oluşan 162 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların 1/2 hissesi yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine,

Dava konusu 162 ada 1 parselden ifrazen oluşan 162 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların davalı … adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapu kaydının 15/36 pay oranında iptaline, dosya arasında mevcut müşterek muris … …’e ait İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/489 Esas, 2015/488 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca, taşınmazın tamamı 36 pay kabul edilerek, 5/36’şar payın davacılar …, … ve … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına,

Dava konusu 104 ada 55, 74; 108 ada 2, 25, 32, 42; 109 ada 11, 22, 55, 60; 114 ada 58; 162 ada 19; 164 ada 56 (ifrazen 164 ada 105 ve 106) ve 92 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının 15/36 pay oranında iptaline, dosya arasında mevcut müşterek muris … …’e ait İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/489 Esas, 2015/488 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca, taşınmazların tamamı 36 pay kabul edilerek, 5/36’şar payın davacılar …, … ve … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına,

Dava konusu 108 ada 42 parsel sayılı, ahşap ev ve garaj ve arsası niteliğindeki taşınmazın beyanlar hanesine “haritasında gösterilen ahşap ev … oğlu … tarafından meydana getirilmiştir.” şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190/1. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

2. HMK’nın 125/1. maddesi; “Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.

b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.”

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi; “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan … temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.”

5. 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 701. maddesi; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin …, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
Sivas ili, Kangal ilçesi, Arpalı köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 55 parsel sayılı 10.600,17 metrekare, 104 ada 74 parsel sayılı 15.645,99 metrekare, 108 ada 2 parsel sayılı 7.923,32 metrekare, 108 ada 25 parsel sayılı 12.465,69 metrekare, 108 ada 32 parsel sayılı 16.537,76 metrekare, 108 ada 42 parsel sayılı 1.424,53 metrekare, 109 ada 11 parsel sayılı 4.109,04 metrekare, 109 ada 22 parsel sayılı 22.459,34 metrekare, 109 ada 55 parsel sayılı 9.237,48 metrekare, 109 ada 60 parsel sayılı 8.983,71 metrekare, 114 ada 58 parsel sayılı 8.926,95 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve 14.07.2009 tarihinde tescil edilmiştir.

Sivas ili, Kangal ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 162 ada 1 parsel sayılı 14.502,11 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalı … ile dava dışı … … adına tespit ve 06.01.2009 tarihinde tescil edilmiş; taşınmazın 27.06.2016 tarihinde ifrazıyla, 162 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. Bilahare, 162 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 20.12.2016 tarihinde 1/ 2 payı, 22.11.2017 tarihinde ise tamamı kamulaştırılarak, Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiştir.

Sivas ili, Kangal ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 162 ada 19 parsel sayılı 5.644,51 metrekare, 164 ada 56 parsel sayılı 6.805,76 metrekare, 164 ada 75 parsel sayılı 5.917,24 metrekare ve 164 ada 92 parsel sayılı 6.068,43 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve 06.01.2009 tarihinde tescil edilmiş; taşınmazlardan 164 ada 56 parsel sayılı taşınmazın 27.06.2016 tarihinde ifrazıyla, 164 ada 105 ve 106 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş, bilahare 164 ada 106 parsel sayılı taşınmaz 22.11.2017 tarihinde kamulaştırılarak, Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiştir.

Sivas ili, Kangal ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 250 ada 1 parsel sayılı 40.157,29 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … tespit ve 20.08.2002 tarihinde tescil edilmiştir.

Dava konusu 104 ada 55, 74; 108 ada 2, 25, 32, 42; 109 ada 11, 22, 55, 60; 114 ada 58; 162 ada 19; 164 ada 75, 92; 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile 162 ada 1 parselden ifrazen oluşan 162 ada 26 parsel ve 164 ada 56 parselden ifrazen oluşan 164 ada 105 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Dava konusu 162 ada 1 parselden ifrazen oluşan 162 ada 25 parsel ve 164 ada 56 parselden ifrazen oluşan 164 ada 106 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle yapılan incelemede ise; dava konusu taşınmazların, yargılama sırasında 22.11.2017 tarihinde kamulaştırılarak, Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece HMK’nın 125. maddesi gözetilmeksizin karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

Hal böyle olunca, Mahkemece dava konusu 162 ada 25 parsel ve 164 ada 106 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, HMK’nın 125/1. maddesi değerlendirilmeli, bundan sonra tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

Davacılar vekili ile davalı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüne,

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının değinilen yön itibariyle BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın kararı veren Kangal Asliye Hukuk Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.