Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/3913 E. 2023/6826 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3913
KARAR NO : 2023/6826
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/47 E., 2023/73 K.
DAVA TARİHİ : 11.02.2019
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Samsun Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, maliki olduğu 122 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalı lehine ipotek tesis etmesi karşılığında 150.000,00 TL verilmesi konusunda anlaştıklarını, okuma yazma bilmediğini, işlem sonrası satış hayırlı olsun denilmesi üzerine durumu anladığını ancak tapunun kapandığını, kendisine işlemin okunmadığını, acele ve hileli bir şekilde işlemin gerçekleştirildiğini, ipotek işlemi yaptığını zannederek imza attığını, zorunlu olmasına rağmen tanıkla işlem yapılmadığını, kendisine ödemede bulunulmadığını, okuma yazma bilmediğini davalının da bildiğini, onun harfleri tarif etmesi ile tapuda yazı yazdığını, gösterilen değerin de çok düşük olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı; taşınmazı üzerindeki hacizler ile almayı kabul ettiğini, davacıya tapuda gösterilen bedeli ödemeyi

kabul ettiği gibi davacının oğlunun çektiği kredi için taşınmazlarına ipotek tesis edilen ….. ve…’ın borçlarının bir kısmını da ödemeyi taahhüt ettiğini, tüm bu ödemeler dikkate alınınca taşınmazın değerinden fazla ödeme yapıldığını, davacının iddialarının dinlenemeyeceğini, taşınmazın satılacağını tanıdıklarının bildirmesi üzerine öğrendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2021 tarihli ve 2019/46 Esas, 2021/370 Karar sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 23.03.2022 tarihli ve 2022/631 Esas, 2022/655 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 02.11.2022 tarihli ve 2022/4008 E -2022/7185 K sayılı kararıyla; ” … Somut olayda, dinlenilen davacı tanıklarının davacının taşınmazını satma iradesinin olmadığı yönünde beyanda bulundukları, taşınmazın Cuma günü saat 16:13’te davalıya temlikinin yapıldığı, eldeki davanın ise temliki takip eden Pazartesi günü açıldığı, davalı tarafından da bedel ödenmediği hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının iradesinin hile ile sakatlandığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Daire bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının doğru olmadığının yargılamanın diğer aşamalarında izah edildiğini ve hatta davacı tarafın kendi tanıklarının dahi davacı aleyhine, iddialarının doğru olmadığını kanıtlar nitelikte beyanda bulunduklarını, özellikle davacının okuma-yazma bilmediği iddiasının doğru olmadığının dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile sabit

hale geldiğini, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin işlemin tarafların gerçek iradelerini yansıtan bir işlem olduğunu, ortada hileli bir durumun söz konusu olmadığını, dosya kapsamında yer alan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından uyuşmazlığın inançlı işlem olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bozma ilamının ve buna uyularak verilen Mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36 ncı maddesi,

3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden, davacının dava konusu 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 08.02.2019 tarihinde saat 16:13’te 4.000,00 TL bedelle davalı …’e satış suretiyle temlik ettiği, taşınmaz üzerinde Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/4196, Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2017/2826, 2018/1183 ve 2019/50 takip numaralı dosyalarına ilişkin haciz şerhleri bulunduğu, eldeki davanın 11.02.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 10.343,35 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.