Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/3734 E. 2023/4701 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3734
KARAR NO : 2023/4701
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/695 E., 2023/789 K.
DAVA TARİHİ : 28.02.2018
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/233 E., 2021/152 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, dava dışı oğlu … ile davalılardan … arasında ortaklık sözleşmesi imzalandığını, buna göre 140.000,00 TL’nin davalı … tarafından oğlu …’nin ortağı olduğu şirkete nakit olarak ödendiğini, buna karşılık ise teminat amacıyla maliki olduğu 1205 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün davalılardan …’e devredildiğini, dava konusu taşınmazın bilgisi ve onayı dışında davalı … tarafından diğer davalı …’ya devrinin yapıldığını, oysa ki ortaklık sözleşmesinde yer alan hükümler yerine getirildikten sonra dava konusu taşınmazın tekrar kendisine iade edilmesi gerektiğini, davalı …’in anlaşma hükümlerine aykırı olarak hareket ettiğini ileri sürerek 1205 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı …, davacının oğlu … ile aralarında ortaklık sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davacı ve oğlu … tarafından kendisine ödemeler yapılması gerektiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı …, dava konusu taşınmazı diğer davalıdan bedeli karşılığında satın aldığını, taraflar arasındaki önceye dayalı işlemlerden bilgi sahibi olmadığını, iyiniyetli üçüncü kişi olarak dava konusu taşınmazı iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalı … tarafından diğer davalı …’ten bedeli karşılığında satın alındığı, davalı …’nın iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … tarafından dava konusu taşınmazın diğer davalı …’ten ne kadar bedel karşılığında alındığı, ödemenin ne şekilde yapıldığı gibi hususlarda Mahkemeye somut bir bilgi ve belge sunulamadığını, dava konusu taşınmazın 2010 yılında natamam olarak satın alınmış olmasına rağmen geçen süreç içerisinde herhangi bir harcamanın yapılmadığını, satış tarihindeki bedel ile keşfen saptanan değer arasında aşırı oransızlık olduğunu, dava konusu taşınmazın satılığa çıkartıldığını, satılık ilanına dair asılan afişte davalı …’in telefon numarası bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup reddine karar verildiğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup reddine karar verildiğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazın teminat olarak verilmesinin kararlaştırıldığına dair gerekçenin eksik ve hatalı bulunduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalıların birbirini tanıdığı hususunun ispat edilemediği, davalı …’nın uzun yıllar villanın tamamlanmasını talep etmemesinin, bedeli ne şekilde ödediği yönünde beyanda bulunmamasının ve tapudaki satış bedeli ile rayiç değer arasında fark olmasının iddianın ispatına yeterli görülemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı ile davalı … ve … vekilleri temyiz dilekçelerinde, istinaf başvuru dilekçelerinde ileri sürdükleri hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı.

2. 6098 sayılı TBK’nın 26 ncı, 27 nci ve 97 nci maddeleri.

3. 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun (TMK) 1023 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 1205 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün davalı …’e 01.09.2009’da 52.000,00 TL bedelle, ondan da diğer davalı …’a 28.12.2010 da 197.000,00 TL bedelle devredildiği anlaşılmaktadır.

2. Davaya konu taşınmazın ilk devir tarihi itibariyle keşfen saptanan değerinin 415.558,00 TL, davalı …’ya devredildiği 28.12.2010 tarihinde keşfen saptanan değerinin 462.572,00 TL, dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerinin ise 850.300,00 TL olduğu, davalı …’ten dava konusu taşınmazı devralan son kayıt maliki davalı …’ın 1957 doğumlu ev hanımı olduğu, dava konusu taşınmazın natamam durumda olduğu, üzerinde satılık ilanının bulunduğu, irtibat numarası olarak davalı …’e ait cep telefonu numarasının yer aldığı, satın almak için arayan kişiler ile dava konusu taşınmazı kayıt maliki Şefika’ya devreden diğer davalı …’in ilgilendiği, satış tarihi ile dava tarihi arasında geçen süreç içerisinde taşınmaz üzerindeki yapının kullanıma hazır hale getirilmediği, ilk satışa konu edildiği tarihteki durumu ile keşif tarihindeki durumunun aynı olduğu rapor edilmiştir.

3. Mahkemece, değerler arasındaki oransızlık, davalıların dava konusu taşınmazı satın alabilecek ekonomik güce sahip olup olmadıkları, satılık ilanında dava konusu taşınmazı davalı …’ya devreden …’in cep telefonu numarasının yer alması, satın alacak kişiler ile davalı …’in ilgilenmesi, satış tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık 10 yıl gibi bir sürenin geçmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki yapının eksikliklerinin tamamlanmadığı gibi hususlar üzerinde durulmadan sonuca gidilmiştir.
4. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen hususlar açıklığa kavuşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Peşin alınan temyiz giderlerinin istek halinde ilgililerine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.