Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/3143 E. 2023/3814 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3143
KARAR NO : 2023/3814
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulü kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı …, hükmen tescil yoluyla kazandığı mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açmış, 382 parsel sayılı ana taşınmazın ifrazıyla meydana gelen ve davalı adına yolsuz tescil suretiyle oluştuğunu ileri sürdüğü taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Belediye, iddianın yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi, tüm delilleri toplayıp davayı karar aşamasına getirdikten sonra, ana taşınmazın ifrazından oluşan parsellerden 1013 ada 36 parseli elde tutup diğer parseller yönünden ayırma(tefrik) kararı vererek 36 parsel ile diğer her bir parsel bakımından ayrı ayrı davayı kabul etmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Ayırma (tefrik) kararına da itiraz edilerek davanın reddi gerektiği belirtilip kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin kararı benimsenerek davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen itiraz ve savunmalar tekrarlanarak kararın bozulması istenilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup, aşağıda açıklanacak nedenlerden ötürü öncelikle ayırma(tefrik) kararının değerlendirilmesinde zorunluluk vardır.

2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK′nın 167. maddesinin birinci fıkrasında; mahkemenin, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına karar verebileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde: ″(I) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.″ hükmü düzenlenmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, hukuki dinlenilme hakkı Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira, insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama süjelerinin yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermeleri gerekir.

3. Değerlendirme
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davanın bir bütün olarak ele alınıp yargılamasının yapılmasından, tüm delillerin toplanmış olmasından ve dosyanın karar aşamasına getirilmesinden sonra, HMK′nın 167. maddesinin birinci fıkrasında değinilen ″yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak″ amacıyla taşınmazlar hakkında ayırma kararı verilmesinin hukuki gerekliliği kalmadığı gibi, ayırma kararı ile bağımsız dava niteliğine bürünen davanın değer bakımından temyiz kesinlik sınırı altında bırakılarak temyiz edilebilirliğinin de önüne geçilmiştir.

Hal böyle olunca, davanın bütünü yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, hukuki dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde ayırma kararı verilip her bir parsel hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR
1. Davalı tarafın temyiz itirazlarının açıklanan nedenden ötürü kabulüyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun′un 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

2. Dosyanın kararı veren … 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

3. Alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

22.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.