Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/25 E. 2023/292 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/25
KARAR NO : 2023/292
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında birleştirilerek (bozma kararı sonrası) görülen tapu kaydında düzeltim davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı asıl ve birleştirilen dava davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili; 251 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden davalı …’ın pay oranında hata yapıldığının anlaşıldığını, nitekim söz konusu taşınmazda dava dışı … kızı …’nın 1/4 payı bulunduğu halde taşınmazın tamamının davalı … adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, pay maliki …’ın yapılan tebliğe rağmen yanlışlığın giderilmesi için Tapu Müdürlüğü’ne başvurmadığını ileri sürerek, anılan taşınmazın paydaşı davalının tapudaki pay oranının 3/4 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
2. Birleştirilen davada davacı vekili; davalının dava konusu taşınmazın, 3/4 payını satın almış olmasına rağmen sehven tam olarak belirtildiğini, 1/4 pay sahibi … kızı …’ya Balıkesir İl Defterdarının kayyım olarak atandığını usulsüz olarak davalı adına tescil edilen 251 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1/4 hissesinin tapu kaydının iptali ile … kızı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen dava davalı vekili, davaların reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.2016 tarihli ve 2016/39 E. 2016/494 K. sayılı kararıyla; hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece 22.03.2018 tarihli 2016/9175 E. 2018/8020 K. sayılı kararıyla “…Davacı … Müdürlüğünün, 27.11.2015 tarihli davalı …’e hitaben yazılan ” 251 ada, 21 parselin 3/4 pay maliki olarak bulunduğunuz, ancak, 10.03.1999 tarihli resmi senette ve tescilde pay oranı 3/4 yerine sehven tam olarak belirtildiği ve bu şekilde tapu verildiği, pay oranının düzeltilmesi için tapu müdürlüğüne gelmeniz ve muvafakat vermeniz gerektiğinden, 27.12.2015 tarihine kadar müdürlüğe gelip, (müracaat edip) muvafakat verilmediği takdirde sorunun dava yoluyla çözüleceğine” ilişkin yazının, 27.11.2015 tarihinde davalıya bizzat tebliğ edildiği, tapu müdürlüğüne verilen sürede başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan; tapu sicillerinin doğru tutulmasını üstlenen devlet, ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da bu haklardan yoksun kalınması, dayanak ve belgelere aykırı kayıt oluşması sonucu … zararları ödemekle yükümlüdür. TMK.nın 1007. maddesinden kaynaklanan Hazinenin kusursuz sorumluluğu kapsamında, davacı idarenin böylesi bir davayı açmasında da hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Diğer taraftan, doğrudan dava açmak suretiyle tapu kaydındaki pay oranlarının düzeltilmesini isteme … bulunan kayıt maliki, … kızı …’nın veya onun mirasçılarının da davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın, asıl kayıt maliki olan … kızı …’ya, ölmüş ise; adı geçenin mirasçılarına ihbar edilmesi, onların dava açması için mehil verilmesi, dava açmaları halinde ise; eldeki davayla birleştirilmesi ve birlikte yürütülmesi zorunludur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hususların yerine getirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 251 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının dava dışı … kızı …, 1/4 payının dava dışı … kızı …, 2/4 payının da dava dışı … oğlu … adına tespit gördüğü, …’nın sahip olduğu payını dava dışı … …’e satış yoluyla devrettiği, …’ın söz konusu payının da mirasçılarına intikallerinin yapılmasından sonra adı geçen …’ya satış suretiyle temlik edildiği, … ‘in 3/4 oranındaki payını dava dışı … …’a sattığı, …’in ölümü üzerine bu payın dava dışı mirasçıları … … …, … …, … … ile … … adına intikalen tescillerinin yapıldığı, … … …, … … ve … …’ın intikalen gelen paylarını … …’a satış yoluyla temlik ettikleri, dava dışı … …’ın çekişmeli taşınmazdaki mevcut payını davalı …’e satış suretiyle devrettiği, davalının mülkiyet edinimine ilişkin 10.03.1999 tarih 679 yevmiye numaralı resmi akitte ise; 251 ada 21 sayılı parselin 3/4 payı yerine sehven tamamının devredildiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dava davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen dava davalı vekili, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek iyi niyetle taşınmazı satın aldığını ve on yılı aşkın süredir zilyet olduğunu, mahkemece verilen kararda müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesi şöyledir:
“İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, Tapu Sicili Tüzüğü kuralları uyarınca re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazım hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça hiçbir düzeltmede bulunamaz.”

Tapu Sicili Tüzüğü 72/1. maddesi şöyledir:
“Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.”

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen dava davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.