Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/22 E. 2023/3244 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/22
KARAR NO : 2023/3244
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 13/06/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat … geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, … karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları …’ın 507 ada 39 parsel sayılı taşınmazını 2011 yılında satış göstermek suretiyle kızı olan …’a devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, …’ın ölümü ile mirasçıları olarak davalıların kaldığını, mirasbırakanın taşınmazını satma ihtiyacı bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, mirasbırakanları … ve eşi olan davalı …’ın 1975 yılında evlendiklerini, düğün takıları ve nakit paraları ile dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldıklarını, ancak taşınmaz devrinin yapılmadığını, satın aldıkları taşınmaz üzerine inşaat yapmaya başladıklarını, 1977 yılında inşaatın tamamlanmasından sonra taşınmazda ikamet ettiklerini, taşınmazı halen kendilerinin kullandığını, kök mirasbırakan …’nın davacıların yanında kaldığı sırada taşınmazın gerçek sahibi …’a devredildiğini, davacıların bu hususta bilgileri olduğunu, haksız ve kötüniyetli olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakan …’nın mirasçılardan mal kaçırma kastı gütmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın gerekçesinin haklı ve hukuki bir dayanağı bulunmadığını, mirasbırakanlardan kalan taşınmazların yalnızca davacılara değil, davalı tarafa da kaldığını, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında çok büyük fark olduğunu, tanıkların iddialarını doğruladığını, davalı tarafın alım gücü bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakanın evladı olan davacıların babası …’dan mal kaçırma arzusunun bulunmadığı, ölümü ile bir kısım mallar bıraktığı, dava konusu taşınmaza davalıların mirasbırakan …’ın ev yapıp oturmasına izin verdiği, tanık beyanları ile davalıların annesi … ve eşinin taşınmazı satın aldıkları iddiasının desteklendiği, mahkemece ret kararı verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtayın belirlediği kriterlere bakıldığında muvazaalı bir işlem olduğu ve diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığının gayet açık ve net bir şekilde ortaya çıktığını, davalıların taşınmaz üzerindeki evin düğün takıları ile yapıldığını bildirdiklerini, ancak düğün takılarının eve giren hırsızlar tarafından çalındığına dair şikayetleri bulunduğunu, bu hırsızlık olayının faillerinin yakalanmadığını ve çalınan düğün takılarının ele geçirilemediğini, hırsızlar tarafından çalındığı iddia edilen takılarla evin 2. katının yapıldığını iddia etmenin çelişkili olduğunu, bu konuda eksik soruşturma bulunduğunu ve bu hususun açıklığa kavuşturulmadığını, bu eksikliğin ve delilin araştırılmamasının bozma nedeni olduğunu, taşınmaz üzerindeki binanın davalılar tarafından yapılmasının taşınmaz mülkiyetini davalılara geçirmeyeceğini, eksik araştırma yapıldığını, delillerin değerlendirilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun (TMK) 706., … Borçlar Kanunu’nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu’nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz edilen davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı onama harcının fazladan alınan peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 12.155,67 TL’nin istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.