Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/1823 E. 2023/6534 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1823
KARAR NO : 2023/6534
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1058 E., 2022/1079 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/317 E., 2022/9 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; …, ili, …., ilçesi, …..,mahallesi 108 ada 1 parsel ve 136 ada 61 parsel sayılı taşınmazların babasından intikal ettiğini, fiili taksim sonucu kendisine bırakıldığını ve 30 yıldan fazla süredir nizasız ve fasılasız olarak kullandığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/317 Esas, 2022/9 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının 24.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı tarih dikkate alındığında 3402 sayılı Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;dava konusu taşınmazların miras yoluyla intikal etmeleri nedeniyle zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin uygulanma imkanı bulunmadığını, mahkemece deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.12.2022 tarihli ve 2022/1058 Esas, 2022/1079 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin hak düşürücü süre bakımından vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu;….., ili,……., ilçesi, ….., mahallesi çalışma alanında bulunan 108 ada 1 parsel ve 136 ada 61 parsel numaralı taşınmazların tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 23.09.2009 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.11.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.