Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/161 E. 2023/3245 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/161
KARAR NO : 2023/3245
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 13/06/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı … vekili Avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, … karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan anneleri …’nun dava konusu 120 ada 5 parsel sayılı taşınmazını 20.08.2004 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile kızı olan davalıya devrettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın iradesini yansıtmadığını, iradesinin yanıltıldığını, davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, mirasbırakanın kimseyle görüşmesine izin vermediğini, bakmak istediklerini ancak annelerine yaklaştırılmadıklarını, annelerinin bakımsızlıktan öldüğünü, temlikin gerçek amacının mirastan mal kaçırmak olduğunu, davalının dava konusu taşınmazı 18.01.2011 Metin Kocaman’a, Metin’in ise 25.01.2011 tarihinde … …’ye, …’nin de 11.10.2011 tarihinde tekrar davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin bozulmaması için göstermelik devirler yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakanın uzun yıllardır fazla kiloları nedeniyle bakıma muhtaç olduğunu, tarafların baba evinde aynı binada altlı üstlü yaşadıklarını, davacıların 1990 yılında mirasbırakan ve kendi ailesini kovduklarını, bu tarihlerde kardeşler arasında miras paylaşımı yapıldığını, evden kovulduktan sonra mirasbırakan ile birlikte, eşinin ailesinin arsasında bulunan kurulukta ve kömürlükte bir süre yaşamak zorunda kaldıklarını, derme çatma bir ev yaptıklarını, o tarihten itibaren mirasbırakan ile birlikte yaşadıklarını, bakım ve gözetiminin yapıldığını, davacıların mirasbırakanın ziyaretine bile gelmediklerini, bakım ve tedavi masraflarının kendi ailesi tarafından karşılandığını, taşınmazın ise muvazaalı olarak devredilmediğini, mirasbırakanın malvarlığının küçük bir kısmını oluşturduğunu, mal kaçırma kastı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı değil, gerçekten bakılmak amacı ile yapıldığı, mirasbırakanın devrettiği taşınmaz dışında başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, yatalak bir hastaya uzun müddet bakıp gözetmenin zorluğu karşısında devrettiği taşınmazın değerinin bakıma karşılık olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı, hatalı olduğunu, noterde yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinde … ile … …’nin tanık olarak imzalarının bulunduğunu, 13.11.2020 tarihli keşifte … ile … ”…. mahallinde bana göstermiş olduğunuz taşınmazın devrine ilişkin herhangi bir şey duymadım” şeklinde kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, anılan tanıkların ve diğer tanıkların da beyanlarının hükme esas alınamayacağını, tanıkların objektif beyanda bulunmadıklarını, davacı ile arasında husumet bulunan tanıkların beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, davalı tanık beyanına neden itibar edilmediğinin gerekçeli kararda açıklanmadığını, mirasbırakanın maaşının bakım borcuna yeteceğini, eksik inceleme sonucu karar verildiğini, mirasbırakanın iradesinin sakatlandığını, söz konusu hususun incelenmediğini, göstermelik satış yapan Metin Kocaman ile … …’nin dinlenilmesi talep edilmişse de, bu taleple ile ilgili yerel mahkemece ara karar kurulmadığını, tenkis talebi olmamasına karşın, mirasbırakana ait diğer taşınmaz kayıtlarının dosya arasına alındığını, bu taşınmazlarda … yapıldığını ve gerekçeli kararda da bu taşınmazların varlığına değinilerek haklı davanın reddine karar verildiğini, delillerinin araştırılmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olmadığını, eksik ve hatalı araştırma sonucu, somut deliller yanlış değerlendirilmek suretiyle ve itirazlarının göz ardı edilerek hatalı karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla, duruşma yapılarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, kendisine özenle bakan davalıya duyduğu minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği, mal kaçırma kastından, devrin ifa ile orantısız olduğundan söz edilemeyeceği, mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının da bulunduğu, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, usul ve esas yönünden hukuka aykırılıklar bulunduğunu, istinaf dilekçesinde belirtilen duruşma talebinin dikkate alınmadığını, bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadan hüküm tesis edildiğini, davalı tanıklarının çelişkili beyanları esas alınmak suretiyle hüküm kurulduğunu, hem yerel mahkemece verilen hem de … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nce verilen kararların davalının gerekçeli karar ve dolayısıyla adil yargılanma hakkını engeller mahiyette olduğunu, hangi delile hangi sebeple itibar edilmediğinin yahut üstün tutulan delilin üstünlük sebebinin açıklanmadığını, davalı tarafın ölünceye kadar bakma akdine bağlı yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat edemediğini, dava konusu taşınmazın davalının hısım akrabası arasında el değiştirerek tekrar davalıya devredilmesi hususunun da kararda tabiri caizse göz ardı edildiğini, eksik ve hatalı araştırma sonucu, somut deliller yanlış değerlendirilmek suretiyle ve itirazlarının göz ardı edilerek karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 140/3. maddesi şöyledir:
“Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tspit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.”

2. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun (TMK) 706., … Borçlar Kanunu’nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu’nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
” (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
…b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
duruşma yapılmadan karar verilir “
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle; mirasbırakandan davalıya yapılan ilk temlikin muvazaalı olduğu ispatlanamadığına göre verilen karar doğru olmakla, davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz edilen davalı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.