Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/1586 E. 2023/6530 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1586
KARAR NO : 2023/6530
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/230 E., 2022/2425 K.
DAVA TARİHİ : 03.01.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/167 E., 2019/301 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; kendisine ait taşınmazının belli bir kısmının kadastro tespitinde davalı adına kayıtlı 113 ada 40 sayılı parselin içinde bırakıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile 23.05.2007 günlü tapu kaydı uyarınca 4.784 m2’lik kısmın adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tekirdağ Kadastro Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2019/2 Esas, 2019/37 Karar sayılı kararında; 4.784,00 m2’lik kısma ve üzerindeki zeytin ve bağ ürünlerine ilişkin mülkiyet iddiası yönünden davanın görev yönünden usulden reddine karar verildiği, kararın 07.06.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış ve görevsizlikle geldiği İlk Derece Mahkemesinin 02.10.2019 tarihli ve 2019/167 Esas 2019/301 Karar sayılı kararıyla; davacının talebinin tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil olduğu, Kadastro Kanunu’nun 12 inci maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; eldeki davanın hukuki mahiyetinin yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal istemi olduğu, İlk Derece Mahkemesinin hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğundan bahisle işin esasına girilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli ve 2021/230 Esas, 2022/2425 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın tescil edildiği 13.11.1991 tarihi ile davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 ncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin ve aynı Kanun’un geçici 4 üncü maddesinde belirtilen sürenin geçirilmiş olmasına göre, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu; Tekirdağ ili, Şarköy ilçesi, Mursallı mahallesi, 113 ada 40 parsel sayılı 10.000,00 m2 tarla vasıflı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 13.11.1991 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 03.01.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.