Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/1318 E. 2023/1982 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1318
KARAR NO : 2023/1982
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 05.04.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine Davacı Hazine vekili … geldi, davetiye tebliğine rağmen davalı … gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, … karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle,dava konusu taşınmazlar çalılık-taşlık vasfında olup yasanın 14 ve 17.maddesinde gösterilen taşınmaz edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşmediği iddiasına dayanarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II.CEVAP
Davalı davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, zilyetlikle kazanma koşulları davalı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yeterince araştırma yapılmadığını öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1993 tarihinde kesinleşen orman tahdit alanı dışında kaldığı, zilyetlik tarihi de 1993 yılına göre hesaplanması gerektiğinden, bu durumda tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi geçmediği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 105 ada 6 sayılı parsel yönünden davanın kabulü ile Hazine adına tesciline, 120 ada 15 parsel yönüyle zilyetlik koşulları davalı yararına gerçekleştiğinden bu parsel yönüyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı asil temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, reddedilen 120 ada 15 sayılı parsel yönüyle de kabul kararı verilmesi gerektiği, 1958 tarihli fotoda çalılık olarak göründüğü, eğimin % 20-22 olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğu, taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı öne sürülerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Asil temyiz dilekçesinde özetle, kabulüne karar verilen 105 ada 6 sayılı parsel yönüyle bilirkişi raporları lehe olduğunu, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;”Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”

3.4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun; 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;”Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu çekişmeli 120 ada 15 ve 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile senetsizden Hasan oğlu … adına yılında tespit edildikten dava dışı Veli Doğan adlı kişinin açtığı tespite itiraz davası sonucunda … Kadastro Mahkemesi’nin 01/04/2014 tarihli 2013/ 55 esas 2014/37 karar sayılı kararıyla davanın reddine ve tespit gibi tescile karar verilmiş ve temyiz edilmeyerek 03/03/2015 tarihinde kesinleşmiş olup halen davalı adına tapuda kayıtlıdır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

4. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak esasa ilişkin hüküm kurulmuş ise de dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, 120 ada 15 parsel yönünden yapmış olduğu incelemede, taşınmazın evveliyatının çalılık-makilik vasfında olmaması nedeniyle tespit tarihi olan 1997 tarihine kadar tespit maliki adına kazanım koşulları oluştuğu, 105 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, taşınmazın evveliyatının çalılık olması ve eğimin %12’nin üzerinde olması nedeniyle zilyetliğin başlangıç tarihinin orman kadastrosunun kesinleştiği 1993 yılından itibaren başlayacağı ve bu haliyle tespit tarihine kadar davalı tespit maliki adına zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm oluşturmuştur.

5. Ne var ki dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından, her iki taşınmazın da eğimin %12 ‘nin üzerinde olduğu ancak, 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tamamının ziraat alanı içerisinde kaldığı, 120 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ise çalılık rumuzu ile gösterilen alanda kaldığı anlaşılmış olmakla, 120 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 105 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

03.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi