Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2023/1039 E. 2023/1578 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1039
KARAR NO : 2023/1578
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Selim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2016 tarihli ve 2015/485 Esas – 2016/587 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli ve 2017/18 Esas – 2020/4123 Karar sayılı kararının düzeltilmesi, süresi içinde yargılama sırasında vefat eden davalı … mirasçıları tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar … ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkillerinin kardeşi olduğunu, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi olan babaları …’den geldiğini, … terekesi yöntemince taksim edilmediği halde kadastro tespiti sırasında taşınmazların yalnızca davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların müvekkillerinin miras payı oranında iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; davacıların kardeşleri olduğunu, dava konusu taşınmazların babaları …’den geldiğini ancak dava konusu 104 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların babası tarafından sağlığında kendisine hibe edildiğini, 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kendisi tarafından kayden satın aldığını, diğer taşınmazların ise murislerinden gelmediğini, yalnızca isim benzerliği sebebiyle adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2016 tarihli ve 2015/485 Esas, 2016/587 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 124 ada 32, 140 ada 16 ve 141 ada 125 parsel sayılı taşınmazların taraflarla bir ilgisinin bulunmadığı, dava konusu 104 ada 8, 9 ve 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazların ise tarafların müşterek murisi olan …’den geldiği ve … terekesinin yöntemince taksim edilmediği gerekçesiyle;

Dava konusu 104 ada 8, 9 ve 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle açılan davanın kabulüne, taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras hisseleri olan 6/8 oranında iptali ile 1/6’şar payın davacılar …, …, …, …, … ve … adlarına ayrı ayrı tesciline, dava konusu 124 ada 32, 140 ada 16 ve 141 ada 125 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı … tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 104 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davacı tarafla müşterek murisleri olan babaları …’den geldiğini, taşınmazların babaları tarafından sağlığında kendisine hibe edildiğini, 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazı ise tapu kayıt maliki olan … Hamitoğulları’ndan kayden satın aldığını, aleyhine hükmedilen vekalet ücretini de ödeyecek gücünün bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Onama Kararı
Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli ve 2017/18 Esas, 2020/4123 Karar sayılı kararıyla; “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına” karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Yargıtay onama kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davalı … mirasçıları … ve müşterekleri tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

B. Karar Düzeltme Nedenleri
Davalı … mirasçıları … ve müşterekleri ayrı ayrı verdikleri karar düzeltme dilekçelerinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığını, yargılama sonunda verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazın murisleri … tarafından tapu kayıt maliki olan … Hamitoğulları’ndan kayden satın alındığını, 104 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın ise yargılama sırasında Saim tarafından kabul edildiğini dolayısıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Mahkemece hatalı şekilde hesaplandığını ileri sürerek, onama kararının kaldırılarak, kararın bozulmasına karar verilmesini istemişlerdir.

C. Karar Düzeltme Aşamasında Feragat
Davacılardan … 10.08.2021 tarihli, … ise 11.08.2021 tarihli dilekçeyle; davalı …’ın vefat ettiğini, bu nedenle davadan ve dava ile ilgili tüm taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.

D. Mahkemenin Ek Kararı
Dairemizin 14.02.2022 tarihli ve 2021/8104 Esas, 2022/1068 Karar sayılı kararıyla; davacılardan … ile … tarafından davadan feragat edildiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 310. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca feragat hususunda Mahkemece ek karar verilmesi yönüyle dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

Geri çevirme kararı üzerine Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ek kararıyla; davacı … ile …’ın davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

E. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
a) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1 – (ç) maddesi; “Hüküm “… Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini”

b) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312/2. maddesi; “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.”

c) 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

d) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

e) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Kars ili, Selim ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 104 ada 8 parsel sayılı 19.368,14 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 104 ada 9 parsel sayılı 4.754,60 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise, toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 120 ada 10 parsel sayılı 9.822,36 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … Hamitoğulları adına tespit ve tescil edilmiş, taşınmaz bilahare kayden satış suretiyle davalı … adına tescil edilmiştir.

2. Yargılama sırasında vefat eden davalı … mirasçıları … ve müşterekleri karar düzeltme dilekçelerinde, dava konusu 104 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın murisleri … tarafından kabul edildiğini, bu durumda Mahkemece söz konusu taşınmazlara yönelik yargılama giderlerinin yanlış şekilde hesaplandığını ileri sürmüştür. HMK’nın “feragat ve kabul halinde yargılama giderleri” başlığını taşıyan 312/2. maddesinde; “davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmeyeceği” düzenlenmiştir. Somut olayda; davalı 27.01.2016 tarihli ilk duruşmaya katılmış ve dava konusu 104 ada 8, 9 ve 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazların kendisine ait olduğunu, diğer taşınmazların ise kendisiyle aynı ismi taşıyan dava dışı başka bir kişiye ait olduğunu beyan etmiş, daha sonra mahallinde 28.04.2016 tarihinde yapılan keşfe katılarak, dava konusu 104 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların babasına ait olduğunu, bu taşınmazlar yönüyle açılan davaya bir diyeceğinin bulunmadığını beyan etmiştir. Buna göre, davalının yargılamanın ilk duruşmasında davacıların talep sonucunu kabul ettiğinden bahsedilemeyeceği gibi, bu hususun davalı … tarafından temyize de konu yapılmadığı anlaşılmıştır.

3. Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir. Ancak, karar düzeltme aşamasında davacılardan … ile … davadan feragat ettiği, Dairemizin 14.02.2022 tarihli ve 2021/8104 Esas, 2022/1068 Karar sayılı geri çevirme kararı üzerine, Mahkemenin 15.03.2022 tarihli ek kararıyla, davacı … ile …’ın davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği halde, harç ve yargılama giderleri ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması ve davacı tarafça tamamlama harcı yatırılmadığı halde, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değeri üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmiş olması isabetsiz ise de, bu hususların düzeltilmesi yargılamanın yeniden yapılmasını gerektirmediğinden; Mahkemenin ek kararı ortadan kaldırılarak, hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkemenin 15.03.2022 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

Mahkemenin 08.06.2016 tarihli kararının 1. fıkrasında yer alan “6/8 oranında” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine “4/8 oranında” ibaresinin yazılmasına; yine kararın 1. fıkrasında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin hüküm yerinden çıkarılmasına; hükmün 1. fıkrasının sonuna, “davacı … ve …’ın davasının feragat nedeniyle reddine” ibaresinin eklenmesine; hükmün 3. fıkrasında yer alan “(232.523,94 TL’den 6/8 oranında)” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine “(116.261,97 TL’den 4/8 oranında)” ibaresinin yazılmasına, aynı fıkrada yer alan “11.912,78 TL” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine “7.941,85” ibaresinin yazılmasına, yine aynı fıkrada yer alan “11.861,54 TL” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine “7.890,61 TL” ibaresinin yazılmasına; hükmün 5. fıkrasında yer alan “16.863,57 TL” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine “1.800,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan karar düzeltme harcının yatıranlara iadesine,

16.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.