Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/8476 E. 2023/6735 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8476
KARAR NO : 2023/6735
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/24 E., 2022/114 K.
DAVA TARİHİ : 24.08.2012
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.09.2020 tarihli, 2017/5327 Esas, 2020/2981 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar … ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa bu taşınmazın müvekkillerinin mirasbırakanı olan …’a ait 103 ada 33 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde bulunduğunu ve taşınmazda müvekkilleri lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunu ileri sürerek müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Hazine temsilcisi tarafından davaya cevap verilmemiş, Hazine temsilcisi duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Gümüşdamla Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.

3. Dahili davalı … vekili cevap dilekçesinde; eldeki davanın yalnızca Hazineye yöneltilebileceğini, öte yandan taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

4. Bozma sonrası dahili davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.03.2015 tarihli, 2012/116 Esas, 2015/24 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz bölümünün tescil harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasındaki 2 yıllık makul süre geçtikten sonra eldeki davanı açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.09.2020 tarihli, 2017/5327 Esas, 2020/2981 Karar sayılı kararıyla; davacıların, adlarına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tescil harici yol olarak haritasında gösterildiği iddiasıyla irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açtığı, kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabildiğine ve kanunda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre; Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken tescil harici bırakılan taşınmazın yöredeki kadastro tutanağının düzenlenme tarihine göre tespit dışı bırakılma tarihinin 28.07.2007 olduğu, davanın ise 24.08.2012 tarihinde açıldığı ve makul 2 yıllık sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle varılan sonucun dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun düşmediği, hal böyle olunca TMK’nın 713/3 üncü maddesi uyarınca yasal hasım olan Hazine ile Gümüşdamla Köyü Tüzel Kişiliğine karşı açılan davayı, yargılama sırasında Akseki Belediye Başkanlığının davaya dahil edildiği gözetilerek, hükümden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi gereğince Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltmeleri için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkilinin sağlanması halinde Büyükşehir Belediyesinin de savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir hüküm kurulması gereğine değinilmek suretiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin 01.06.2022 tarihli, 2021/24 Esas, 2022/114 Karar sayılı kararıyla; harita teknikeri bilirkişi tarafından incelenen 1985 yılına ait hava fotoğraflarında dava konusu taşınmaz bölümündeki kullanım şeklinin belli olduğu ve taşınmazda davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacılara ait 103 ada 33 parselin bitişiğinde bulunan ve fen bilirkişi Volkan Bülbül’ün 15.11.2021 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 60,01 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacılara ait 103 ada 33 parsele eklenmesi suretiyle tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün köy boşluğu ve yol niteliğinde olup zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 ve 17 nci maddeleri

3. Değerlendirme
1. 2007 yılında Antalya ili, Akseki ilçesi, Gümüşdamla köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz bölümü yol olarak haritasında gösterilmiştir.

2. Mahkemece hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu taşınmaz bölümü dava dışı 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunmasına rağmen Mahkemece 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile taşınmazın çevresinde bulunan 103 ada 34, 35, 36 ve 112 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanakları ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış, taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı belirlenmemiş, bozma öncesi 18.04.2014 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin bir kısmı tarafından dava konusu taşınmazın evvelinde davacıların mirasbırakanı tarafından ev, samanlık ve bahçesi olarak kullanılmaktayken yapıların 2007 yılında davacıların rızası dışında yıkılarak taşınmazın yol olarak kullanılmaya başlanıldığı beyan edildiği halde taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı, yıkımın idari bir karara dayalı olup olmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmamış, varsa bu işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler dosya arasına alınmamış, öte yandan taşınmaza ilişkin olarak CD ortamında gönderilen hava fotoğrafları üzerinde harita teknikeri tarafından yapılan incelemenin streoskopik yöntemle yapılıp yapılmadığı da anlaşılamamıştır.

Hal böyle olunca; Mahkemece dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan 103 ada 34, 35, 36; 112 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanakları (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) ile birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tedavüllü tapu kayıtları getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak varsa kamulaştırma çalışmasına ilişkin bilgi, belge ve haritalar istenilmeli, taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi tarihte imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının hangi tarihte kesinleştiği … ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığından ayrı ayrı sorularak alınacak cevabi yazı ile varsa imar planına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek dosya arasına alınmalı, taşınmazın imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden fiziken getirilip dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı, 18.04.2014 tarihli keşifte taşınmaz üzerinde evvelinde bulunduğu beyan edilen ev ve samanlığın ne zaman yapıldığı, bu yapıların ne zaman ve ne sebeple yıkıldığı, yıkıldığı tarihe kadar kullanılıp kullanılıp kullanılmadığı, 23.11.2021 tarihli ziraat bilirkişi raporuna ekli resimlerde dava konusu taşınmazın zemininde bulunan parke taşlarının ne zaman ve kim tarafından döşendiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılmış ise taşınmazın kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığını gösteren krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kuruluna yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli;

Bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, dava konusu taşınmaz bölümü ile davacıların mirasbırakanı adına kayıtlı 103 ada 33 parsel sayılı taşınmaz arasında yol bulunmasına rağmen taşınmazın 103 ada 33 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş olması da isabetsiz olup hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,

1086 sayılı HUMK’un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.