Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/8421 E. 2023/4585 K. 19.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8421
KARAR NO : 2023/4585
KARAR TARİHİ : 19.09.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/48 E., 2022/158 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVA TARİHİ : 04.06.2014
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve birleştirilen davanın reddine / İstinaf isteğinin kabulü ile yeniden hüküm tesisi ile, Asıl davanın reddine, Birleştirilen davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bulancak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/771 E., 2021/674 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali, tapu iptali tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili, tereke temsilcisi ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından (duruşma istekli) temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 19.09.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden birleştirilen davada davalı … vekili Avukat … ve tereke temsilcisi … ile temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili Avukat Tunahan Sandallı geldiler.Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl davada; davacıların mirasbırakanı babaları …’in Pirazız Noterliği’nin 18.12.2008 tarihli 01395 yevmiye nolu vasiyetnamesini düzenlediğini, anılan vasiyetnamenin Bulancak Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/231 E. sayılı dosyası ile açıldığını, mirasbırakanın vasiyetnameyi tanzim ettiği tarihte 80 yaşında olup fiil ehliyetini haiz olmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada ise, mirasbırakan …’in vasiyetname konusu 15 parsel sayılı taşınmazını davalı torunu Hami’ye ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını, ayrıca temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek ölünceye kadar bakma akdinin iptaline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir. Aşamada, terekeye temsilci atanmıştır.

II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili, davalıların 18 yaşından küçük olmaları nedeniyle davanın kendilerine velayeten anne ve babaları adına açılması gerektiğini, bu nedenle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacıların dava ehliyetinin bulunmadığını, mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olup son zamanlarında yatalak olduğunu, tüm bakım ve gözetiminin davalı … ve ailesince yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.2018 tarihli, 2014/305 Esas, 2018/356 Karar sayılı kararı ile ; mirasbırakanın vasiyetname ve ölünceye kadar bakma akdi düzenlediği tarihlerde fiil ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı, davacılardan mal kaçırmasını gerektirir bir olgunun ispatlanamadığı, mirasbırakan tarafından sağlığında bakım koşulunun yerine getirilmediğinden bahisle bir dava da açılmadığı, vasiyetnamenin geçerli olduğu, ölünceye kadar bakım sözleşmelerinin ivazlı akitlerden olup tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.09.2019 tarihli ve 2019/1137 Esas, 2019/1689 Karar sayılı kararıyla, birleştirilen dava yönünden dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin belirlenerek davacıların miras payları oranındaki değer üzerinden nispi karar ve ilam harcının tamamlanması gerektiği; diğer taraftan muris muvazaası hukuki nedenine ilişkin hiç bir inceleme ve araştırma yapılmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 12.07.2021 tarihli ve 2019/771 Esas, 2021/674 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın vasiyetname ve ölünceye kadar bakma akdinin yapıldığı tarihlerde fiil ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu raporları ile sabit olduğu, davalılar Gökhan ve Ayhan’a vasiyet ettiği taşınmazını daha sonra ölünceye kadar bakma akdi ile davalı …’ye devrettiği, geriye kalan taşınmazlarının değerlerinin ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği taşınmazın değerine nazaran çok düşük olsa da ölünceye kadar bakma sözleşmesini akdettiği tarihte 81 yaşında olup başkalarının bakım ve desteğine ihtiyaç duyduğu, ölümünden evvel uzunca bir süre davalı torunu Hami ve eşi tarafından bakıldığı, ölünceye kadar bakma akdinin muvazaalı yapılmadığı, mirasbırakanın asıl amacının kendisine bakılması olduğu, ölünceye kadar bakma akitlerinde tenkis hükümlerinin de uygulanamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili, dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdüğü iddia ve itirazlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25.01.2022 tarihli ve 2022/48 E. 2022/158 K. sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davada davacıların, mirasbırakanın ehliyetsizliği nedenine dayalı istemlerinin toplanan deliler ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak birleştirilen davada ileri sürülen muris muvazaası iddiasına ilişkin olarak mirasbırakan tarafından ölünceye kadar bakma akdi ile davalı …’ye devredilen taşınmazın mirasbırakanın tüm mamelekine oranı gözetildiğinde makul sınarlar içinde kalmadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi, katılma yoluyla asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili ve birleştirilen davada davalı vekili (duruşma istekli) temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1.Tereke temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; kabul kararı verilen birleştirilen dava yönünden, davalı …’ye ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen payın tamamının iptal edilerek taşınmazın terekeye iade edilmesi gerekirken, Hami adına kayıtlı 29/30 payın davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığını; ayrıca, asıl davada mirasbırakanın vasiyetinden döndüğünü, bu durumda davanın kabulüne, olmadığı takdirde davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilerek davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirtip anılan yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde, tereke temsilcisinin temyiz dilekçesindeki hususları tekrarlayarak hükmün asıl dava yönünden bozulmasını istemiştir.

3. Birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça ölünceye kadar bakma akdi yapılırken, bakıp gözetme koşulunun değil de bağış amacının üstün tutulduğunun hiç bir suretle ispat edilemediğini, mahkemece sadece tenkis isteğine ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, mirasbırakana ölünceye dek davalı … ve eşi tarafından bakıldığını ve tüm ihtiyaçlarının karşılandığını, mirasbırakanın sağlığında bakım borcunun yerine getirilmediği iddiası ile bir dava açmadığını, davacıların ise mirasbırakana hiç bir şekilde bakmadıklarını, bu nedenle mirasbırakanın davalı ile ölünceye kadar bakma akdi yapmak zorunda kaldığını, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak değil kendisine baktırmak olduğunu; davacılara da ayni ve maddi yardımlarda bulunduğunu, geride başka taşınmazlarının da kaldığını, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis; birleştirilen dava ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı miras payı oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı TMK’nın 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü maddeleri ile 565/4 üncü maddesi.
6098 sayılı TBK’nın 611 inci ve 614 üncü maddeleri.
YİBBGK’nın 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; asıl davanın ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis, birleştirilen davanın ise ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı miras payı oranında iptal -tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla, tereke temsilcisi ve taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürelen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tereke temsilcisi ve taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılardan, 108,45 TL bakiye onama harcının tereke temsilcisinden, 169.666,46 TL bakiye onama harcının birleştirilen davada davalı …’den alınmasına,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden birleştirilen davada davalıdan; gelen temyiz edilen birleştirilen davada davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.