Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/8234 E. 2023/6157 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8234
KARAR NO : 2023/6157
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/675 E., 2020/693 K.
DAVA TARİHİ : 01.06.2018
HÜKÜM/KARAR : Asıl dava yönünden ret, birleştirilen dava yönünden kabul/Her iki dava yönünden esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/93 E., 2020/62 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl dava davacısı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun her iki dava yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Konya İli, Sarayönü İlçesi, Bahçesaray Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacıların hissedarı bulunduğu 108 ada 2 parsel sayılı 1586,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 577 parsel sayılı taşınmazın 166,40 m²’lik kısmının ve 578 parsel sayılı taşınmazın 242,18 m²’lik kısmının mükerrer tescil edildiğini, bu hususta Sarayönü Tapu Müdürlüğünce davacılara 28.03.2018 tarihli mükerrer tescilin belirtilmesi konulu yazının tebliğ edilerek dava açmak üzere 2 aylık süre verildiğini, davacıların mirasbırakanı Hasan Hüseyin Özfidan’ın bu taşınmazda 38 yıl önce ev yaptırmak suretiyle yaşamaya başladığını, mirasbırakanın ölümünden sonra da davacılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek 577 ve 578 parsel sayılı taşınmazların mükerrer tescil edilen kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

Birleştirilen davada davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait 578 parsel sayılı taşınmaz ile davalılara ait 108 ada 2 parsel sayılı taşınmaz arasında ekli krokide G ile gösterilen alanın mükerrer tescil edildiğini, 578 parselin kadastro parseli olup bu hususta davacının kusurunun bulunmadığını ve davacının mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, köy tüzel kişiliğine ait olan alanların davalılarca iktisabı sırasında uyuşmazlığın meydana geldiğini, davalıların taşınmazı temliken ve takyitle daha sonra edindiklerini ileri sürerek mükerrer tescil edilen kısımların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde denkleştirme ile bedeli mukabilinde davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde; 578 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın kadastro parseli olduğunu, sonradan yapılan tescil işleminin aynı alanın tekrar tescili anlamına geldiğini ve davalının mülkiyet hakkının ağır şekilde ihlal edildiğini, bu hususta davalının kusurunun bulunmadığını, davacıların belirtilen taşınmazın takyit ile temliken edindiklerini, davalının kadim mülkiyeti yanında sonradan temliken edinen davacıların iyi niyet iddiasının dinlenmeyeceğini belirterek davanın reddini, mükerrer tescilin iptali ile taşınmazın davalı adına tescilini, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise denkleştirme ile bedeli mukabilinde davalı adına tescilini istemiştir.

Asıl davada davalılar Dilber Erfidan, Hediye Erfidan ve … 30.10.2018 ve 01.11.2018 tarihli dilekçeleri ile 577 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davayı kabul ettiklerini, davaya konu taşınmazla ilgili herhangi bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir.

Birleştirilen dava davalıları- asıl dava davacılarına birleştirilen dava dilekçesi ile ekleri usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalıların cevap dilekçesi vermedikleri anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince yargılama sırasında 577 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın tefrikine karar verilmiş; daha sonra yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/1 inci maddesine göre ikinci kadastronun hükümsüz olacağı, ilk tesis kadastrosu sırasında kadastro harici bırakılan ve köy tüzel kişiliği adına tescil işlemi yapılan mera niteliğindeki 568, 569, 570, 575 ve 825 parsel sayılı taşınmazların sınır irtibatlarının yanlış kurulması nedeniyle davaya konu çakışmanın ortaya çıktığı, davacının maliki olduğu taşınmazın senetsizden 10.07.1974 tarihinde tescil edildiği, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının hatalı olduğu, ilk kroki ve uygulama krokisinin çakıştırılması neticesinde bu hatanın sabit olduğunun ortaya konulduğu gerekçesiyle 2018/93 Esas sayılı asıl davanın reddine, 2019/58 Esas sayılı birleştirilen davanın kabulü ile 08.07.2019 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda “B” ile gösterilen ve içi kırmızı renkli taranmış olarak belirlenen 242,18-m²’lik alanın 578 ve 108 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde çifte tapu oluşturacak şekilde tescil edildiği anlaşıldığından belirtilen 242,18-m²’lik alanın 578 parsel sayılı taşınmaza ait olduğunun tespiti ile 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarından terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla mükerrerliğin giderilmesi için çözümün Kadastro Kanunu ve … Medeni Kanunu’nun değil 1515 sayılı Tapu Kayıtlarından Hukuki Kıymetlerini Kaybetmiş Olanların Tasfiyesine Dair Kanun’un 2nci maddesinin uygulanması gerektiğini, mükerrer kadastroda iyiniyetli 3.kişinin haklarının korunmayacağını ve geçersiz olan tapu kaydının iptal edileceğini, evvelce kadastrosu yapılan bir taşınmazın daha sonra yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması üzerine ilk yapılan kadastroya itibar edilip ikinci yapılan kadastronun tamamen hükümsüz sayılarak iptal edilmesi gerektiğini, ancak İlk Derece Mahkemesince kanun hükümleri dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davacılara ait taşınmazın babaları tarafından 38 yıl önce ev yapılmak suretiyle kullanıldığını, tanıklarının dinlenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sahih ve doğru temele dayalı 578 parselin 108 ada 2 parsele göre daha eski ve geçerli olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetli olduğu, gerekçeli karar başlığında tefrik edilen dosya davalıları … ile Ramazan Öztürk’ün gösterilmelerinin mahallinde düzeltilebilir hata olarak görüldüğü gerekçesiyle asıl dava davacıları vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamıştır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 Sayılı … Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci ve 1024 üncü maddeleri.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 21 inci maddesinin 1 inci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu 578 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, intikal ve taksim nedeniyle dava dışı Abdullah Taşkır adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 18.06.1977 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 09.10.2009 tarihli satış nedeniyle asıl dava davalısı birleştirilen dava davacısı … adına kayıtlı olduğu, asıl davada davacılara ait 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise geldisi olduğu anlaşılan 575 sayılı kadastro parselinin 58.000 metrekare yüzölçümüyle hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, daha sonra 2510 sayılı İskan Kanunu’na göre ifrazen 55 parçaya ayrılarak resen Köy Tüzel Kişiliği adına tescil edildiği, Köy Yerleşim Yeri Tespit Komisyonunun 21.04.2000 tarihli kararı ile 3367 sayılı Köy Kanununa göre köy tüzel kişiliği adına tapuları kesilen taşınmazların bedel karşılığında karara ekli listedeki kişilere verilmesine ve taşınmazlara 10 yıl takyit konulmasına, 5 yıl içerisinde ev yapmayanların tapuları iptal edilerek köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verildiği, ekli listeye göre davaya konu taşınmazın 27.02.1997 tarihli ifraz işlemiyle oluştuğu ve davacıların mirasbırakanı Havva Sezen Özfidan adına kaydedildiği, ifraz işlemine ilişkin tescil beyannamesinde de davaya konu taşınmazın ihata duvarının 577 ve 578 parsel sayılı taşınmazlara tecavüzlü olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl dava davacıları vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davanın davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.