Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/811 E. 2023/6890 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/811
KARAR NO : 2023/6890
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/277 E., 2021/706 K.
DAVA TARİHİ : 09.08.2017
HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/151 E., 2020/158 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme Kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, İbradı ilçesi Ormana beldesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 482 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısının davacı olduğu belirtilerek bağ vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazı davacının imar ihya ettiğini ve zilyet olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili yargılama sırasında, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Akseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.2020 tarihli ve 2017/151 Esas, 2020/158 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın Erymna Antik Kenti 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak korunması gereken yerler arasında olduğunu, 05.03.2019 tarihli arkeleog bilirkişi ek raporunda taşınmazın 1. derece sit alanı içinde kaldığının belirtildiğini, arkeleog bilirkişi raporunun aksini ispat edecek kişinin arkeleog bilirkişisi olması gerekirken ek raporun fen bilirkişi tarafından alınarak taşınmazın 3. derece sit alanı olduğunun belirtildiğini, Yargıtay kararlarına göre de 1. ve 2. derece sit alanlarının zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi kapsamındaki bu tür davalarda uyuşmazlığın tespit tarihi itibariyle mevcut olan hukuki duruma göre çözümlenmesi gerektiği, tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı sabit olup 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi 30.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanun’la değiştirilmiş ve buna göre kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği hükmü getirilmiş ve bu değişikliğin kadastrosu devam eden taşınmazların sınırlandırma ve tespiti işleri ile devam eden davalarda da uygulanacağı 2863 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7 nci maddede belirtilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, çekişmeli taşınmazın sonradan alınan idari kararla 1. derece arkeolojik sit alanı dışına çıkarılmış olması, idari kararların geçmişe dönük hukuki sonuç doğurmasının mümkün bulunmaması nedeniyle hüküm ifade etmeyeceğinden İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme Kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Antalya ili, İbradı ilçesi, Ormana beldesi 482 ada 10 parselin III. Derece sit alanı kapsamında olduğunun açık olduğu, bu belirlemenin 28.06.2019 tarihinde bulunduğunu, gerekçeli karar tarihi olan 28.11.2019 tarihinden önce dava konusu taşınmazın III. Derece sit alanı içerisinde kaldığını, davacının kazanılmış hakkının korunması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)

3. Değerlendirme
Antalya ili, İbradı ilçesi, Ormana beldesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 482 ada 10 parsel sayılı 5.604,22 m2 yüz ölçümlü taşınmaz beyanlar hanesinde Mehmet oğlu …’in zilyetliğinde olduğu belirtilerek 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde 5626 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile sit alanında kalması nedeniyle bağ vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Akseki Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.