Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/807 E. 2023/4865 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/807
KARAR NO : 2023/4865
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/346 E., 2021/838 K.
DAVA TARİHİ : 17.01.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/533 E., 2020/175 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, Antalya İli, Alanya İlçesi, Karapınar Mahallesi 510 ada 24 parsel sayılı taşınmaz içerisindeki sondaj kuyusunun 2005 yılında mahalle sakinlerinin kendi aralarında para toplayarak açıldığını, kuyunun mahallenin içme ve kullanma suyu olarak kullanıldığını, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında sondaj kuyusunun içerisinde bulunduğu taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle davacı kurum adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Alanya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2019/60 E. 2019/76 Karar sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07.11.2019 tarihli 2019672 E., 2019/814 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin değer gösterilmeden açıldığı, taşınmazın aynına ilişkin davada Harçlar Kanunu’nun 16 ncı 30 uncu ve 32 nci maddeleri gereğince işlem yapılması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu 510 ada 24 parsel sayılı taşınmazın senetsizden zilyetliğe dayalı olarak davalı adına tespit edildiği ve askı ilan süresi sonunda itiraz edilmeksizin tespitinin kesinleştiği 02.03.2007 tarihinden dava tarihi olan 17.01.2019 tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK’nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.