Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7997 E. 2023/5510 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7997
KARAR NO : 2023/5510
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1219 E., 2022/1168 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi/ Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/597 E., 2018/674 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, … ili, Hafik ilçesi,…köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadimden beri özel mülkiyetindeki tarla vasıflı içerisinde ağaçlar bulunan taşınmazının davalılar adına kayıt ve tescil edildiğini, köy orta malı ile ilgisinin olmadığını ileri sürerek 136 ada 100 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, Hazine adına mera olarak tespit ve tescil edilen dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, ayrıca davacı yararına kazanım sağlayan 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; dava konusu yerin zilyetlikle kazanılmaya elverişli yerlerden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın köy yerleşim sınırı içinde olup köye yakın olduğunu, köyün yerleşim alanının düz olmadığını, keşifte dinlenen bilirkişi ve tanıkların taşınmazın davacının babası ve davacı tarafından kullanıldığını beyan ettiklerini, teknik bilirkişilerin eksik rapor verdiğini, bilirkişi ve tanık beyanları ile davalarının ispat edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı tarafın edinmesini sağlayan zilyetliğin bulunmadığı, bilirkişi raporları ile de bu hususun ispatlandığı, kaldı ki jeolog bilirkişi raporuna göre de taşınmazın dere yatağı taşkın alanı içerisinde kaldığı, bu durumda zilyetlikle kazanılmasının da mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun (TMK) 713 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu … İli, Hafik İlçesi,…Köyünde bulunan 136 ada 100 parsel sayılı 236.929,78 m² yüzölçümündeki taşınmazın kadimden beri Mansurlı köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı belirtilerek mera vasfıyla sınırlandırıldığı, kadastro tespitinin 12.06.2007 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın halen aynı vasıf ve yüzölçümle kamu orta malı olarak tescilli olduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.