Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7973 E. 2022/8637 K. 29.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7973
KARAR NO : 2022/8637
KARAR TARİHİ : 29.12.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istekli davada, Mahkemece önceki tarihli bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş olup, iş bu karar davalı … tarafından temyiz edilmiş olmakla süresi içerisinde verildiği anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I. DAVA
Kadastro sonucu Hizan ilçesi, …. köyü çalışma alanında bulunan …. ada 1 parsel sayılı 10.536,73 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3 paylarla …, …, … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı …, çekişmeli taşınmazda tek başına malik olmadığını, buna rağmen yalnızca kendisine husumet yöneltildiğini, bu nedenle taraf koşulunun sağlanmadığını, dava açılması için belirlenen sürelerin dolduğunu, davanın bu nedenle reddi gerektiği, öte yandan kadastro tespit gününden çok evvel başlayarak taşınmaz üzerinde zilyet olduğunu, davacının bu taşınmazla ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Hizan Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2016 tarihli ve 2015/143 Esas ve 2016/41 Karar sayılı kararıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin bahsi geçen kararı süresi içerisinde davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 02.04.2019 tarihli ve 2016/7121 Esas, 2019/2381 Karar sayılı kararı ile; “Davacı …’ın Sarıtaş köyü … ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açtığı, ne var ki, Mahkemece dava konusu taşınmaz yerine hatalı şekilde dava konusu olmayan ….. köyü …. ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında değerlendirme yapılarak karar verildiği, bu durum karşısında davaya konu edilen taşınmaz Sarıtaş köyü … ada 1 parsel olup iş bu taşınmazın kadastro tespitinin 29.08.2006 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılmasına göre dava süresinde açıldığından işin esasına girilip araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinerek Mahkeme kararının bozulmasına hükmetmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Hizan Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.2020 tarihli ve 2019/67 Esas ve 2020/38 Karar sayılı kararı ile önceki tarihli bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli … ada 1 parsel sayılı taşınmazın 17/10/2019 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.809,79 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda bahsi geçen kararına karşı süresi içerisinde davalı … tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme tarafından hatalı hüküm kurulduğu, davacının dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep etmesine rağmen kararda taşınmazın belirli bölümünün iptaline karar verildiği, şu halde davanın kısmen kabulüne hükmedilmesi gerekirken tümden kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, öte yandan hüküm yerinde yalnızca davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği, oysa ki davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
6.2 İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma kararı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmemiştir. Ne var ki; mahkeme kararlarının çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup hukuki güvenin tesisi için elzemdir. Somut olayda davacının iddiasına konu yerin hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü olduğu dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece hüküm yerinde dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.809,79 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verildiğine, davacı lehine tapu iptali ve tescile karar verilen yerin çekişmeli … ada 1 parsel sayılı taşınmazın belirli bir bölümüne tekabül ettiği anlaşıldığına göre, iddiaya konu bu bölümün taşınmazdan ifrazına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesinin hükmün infazında tereddüt doğuracağı kuşkusuzdur. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün (1) numaralı bendinde yer alan ‘’TAPU KAYDININ’’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘’İFRAZEN’’ kelimesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı tarafından yatırılmış olan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.