Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7956 E. 2023/3965 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7956
KARAR NO : 2023/3965
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından temyiz temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA
Asıl davada davacı vekili, … ili, … ilçesi, … köyü, 171 ada 1 ve 170 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki yaklaşık 35000 m2 kısmın 1974 yılında davacı tarafından imar ve ihya edilmeye başlandığını ve 1976 yılında imar ve ihyanın tamamlandığını, 1976 yılından itibaren dava konusu kısmı davacının nizasız ve fasılasız bugüne kadar zilyet olarak kullandığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleştirilen davada davacı vekili, asıl dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek … ili, … ilçesi, … köyü, 248 ile 249/1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP
Davalılar vekillleri, davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27/09/2017 tarih 2015/892 Esas, 2017/576 karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlarda imar ihya işleminin tamamlanmamış olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 15/01/2018 tarihli ve 2017/661 Esas, 2018/40 Karar sayılı kararı ile dava değeri üzerinden eksik peşin karar ve ilim harcının tamamlanması gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ve davanın esasına ilişkin bir inceleme yapılmadan dosyanın Mahkemesinde gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 18/12/2019 tarihli 2018/188 E 2019/767 K sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlarda imar ihya işleminin tamamlanmamış olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 15/01/2018 tarihli ve 2017/661 Esas, 2018/40 Karar sayılı kararı ile yörede 1970 tarihinde yapılan tesis kadastro çalışmasında çekişme konusu taşınmazların ilk geldisi 96 mera parselinin ne şekilde oluştuğu, kadastro tutanağının olup olmadığının tespiti ile var ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinin değerlendirilmesi, taşınmazın tescil harici olduğu ve Hazine adına 1989 tarihinde 244 parsel numarası ile ihdasen tapuya tescil edildiğinin anlaşılması halinde ise imar ihyanın ihdas tarihine göre belirleneceği gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile HMK’nın 353/1-a.6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile 3402 sayılı Kanun’un 12. maddesinde ön görülen hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların davalılar … ve … yönünden davanın pasif husumet yokluğundun, diğer davalılar yönünden hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi kararının mağduriyetini iki katına çıkardığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile kararın usul ve esas bakımdan hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf isteğinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Somut olayda, asıl ve birleştirilen davalara konu taşınmazların geldi kaydı olan 96 parsel sayılı taşınmazın 22/10/1969 tarihinde … köyü tüzel kişiliği adına mera olarak sınırlandırıldığı, tespite yapılan itiraz üzerine … Tapulama Mahkemesinin 25/12/1971 tarihli 1970/259 Esas, 1971/34 Karar sayılı kararı ile feragat nedeniyle itirazın reddine, 96 parsel tapulama tutanağının tevdiine karar verildiği, kararın kesinleştiği 09/01/1973 tarihi ile asıl davanın açıldığı 25/08/2015 ve birleştirilen davanın açıldığı 06/03/2018 tarihleri arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 … maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

05/07/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.