YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7935
KARAR NO : 2023/405
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Yeniden Hüküm/Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı … temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzeni gereği başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, Aslanlı mahallesinde bulunan, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve dava dilekçesine ekli krokide (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen taşınmazlara davacının malik ve zilyet olduğunu, taşınmazları uzun yıllardır kullanmakta olup 20 yıldan daha önce imar ve ihyasının davacı tarafından tamamlandığını ancak taşınmaz bölümlerinin Hazine adına 356 parsel numarası ile kaydedildiğini ileri sürerek bu bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 22/09/2017 ve 12/10/2017 havale tarihli krokili bilirkişi raporunda Hazine adına kayıtlı 356 parsel sayılı taşınmaz içinde gösterilen ”A” harfi ile gösterilen 24.233,23 m2, ” B ” harfi ile gösterilen 10.127,39 m2, ” C ” harfi ile gösterilen 7.705,82 m2 , “D” harfi ile gösterilen 15.105,02 m2, ” E ” harfi ile gösterilen 20.137,95 m2 yüz ölçümlü taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı … temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının tam olarak araştırılması ve davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının resen gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fen bilirkişisinin raporunda (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterdiği taşınmazların mera ve ormanla bir ilgisinin bulunmadığı ve herhangi bir imar planı kapsamında kalmadığı, taşınmazların imar ihyası tamamlandıktan sonra, hububat tarımı yapılmak ve (C) harfiyle gösterilen bölüme Antep fıstığı ağaçları dikilmek suretiyle 20 yılı aşkın bir süredir davasız ve aralıksız bir şekilde ve malik sıfatıyla zilyet olarak davacı tarafından tasarruf edildiği, imar ihya ve zilyetlikle iktisaba ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davalı … Hazinesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ancak kamu düzeni bakımından yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşınmazların hangi vasıflarla davacı adına tescil edileceğinin hükümde belirtilmediği ve (C) harfiyle gösterilen taşınmazın yüzölçümü 7.405,82 m2 olmasına rağmen hükümde 7.705,82 m2 olarak yazıldığı, bu durumun infazda tereddüte yol açacağı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.3 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kabulü ile 22/09/2017 havale tarihli krokili bilirkişi raporunda Hazine adına kayıtlı 356 parsel sayılı taşınmaz içinde gösterilen ”A” harfi ile gösterilen 24.233,23 m2, ”B” harfi ile gösterilen 10.127,39 m2, ”C” harfi ile gösterilen 7.405,82 m2, “D” harfi ile gösterilen 15.105,02 m2, ”E” harfi ile gösterilen 20.137,95 m2 yüz ölçümlü taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davalı … temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve bilahare yargılama öncesinde ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanununun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
” Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 – 5403/26 md.) sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz. “
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun;
713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
326. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
” Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.”
3. Değerlendirme
1. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
2. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında 1976 yılında tespit harici bırakıldıkları, bilahare dava tarihinden önce, 12.05.2015 tarihinde Hazine adına 356 parsel numarasıyla hali arazi vasfıyla ihdasen tapuya tescil edilen taşınmaz içerisinde kaldıkları ve davaya konu taşınmaz bölümleri yönünden zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olduğundan bahsedilemez.
3. Dosyada yer alan fen bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokilerin keşfi takibe elverişsiz ve son derece yetersiz olduğu görülmektedir. Bahsi geçen raporda çekişmeli taşınmaz bölümleri ile tüm komşularının birleşik paftada, gerekirse daha büyük bir ölçekte gösterilmesi suretiyle taşınmazın tüm hudutları yönünden denetim yapılması imkanı sağlanmamıştır.
4. Öte yandan taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi … fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, … fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu kapsamda dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi döneme ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet … fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılması gerekirken, sadece 1985 ve 1999 yılına ait … fotoğrafı monoskopik yöntemle incelenmiş ve bu … fotoğrafının incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında açıklama yapılmamış, dosya arasında yer alan topogrofik haritada yer alan izopihs çizgileri ile çekişme konusu taşınmaz bölümlerini gösterir fotoğraflarda taşınmaz bölümlerinin eğimli olduğu anlaşılmasına rağmen eğimin %3-5 arasında olduğunun belirtildiği Ziraat Kurulu ve jeoloji bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiği, ayrıca 356 parsel sayılı taşınmazın karar tarihinden sonra 08.02.2022 tarihinde toplulaştırma işlemi nedeniyle çeşitli parsellere ayrıldığı, Mahkemece, davanın kabulüne dair karar verilen kısımların hangi parsel içerisinde kaldığı belirlenip buna göre tapu iptali ve tescil hükmü kurulması gerektiği anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
5. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümlerine ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait … fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2015 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik … fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeodezi-fotogrametri mühendisi, üç ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
6. Ziraat mühendisi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde taşınmaz bölümlerinin tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş ve hangi bölüme ait olduğu işaretlenmiş renkli fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla … fotoğraflarına aktarılması suretiyle, … fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmelidir.
8. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir dava konusu taşınmaz bölümleri toplulaştırma parseli/parselleri içerisinde kalıyorsa hangi parsel/parseller içerisinde kaldığını da belirtir şekilde, krokili ve koordinatlı rapor alınmalıdır.
9. Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
10. Kabule göre de; davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu ve Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığına göre, davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacıya yükletilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA,
Aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.