Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7862 E. 2023/1699 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7862
KARAR NO : 2023/1699
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; Burdur ili, Yeşilova ilçesi, … mahallesinde kain 5 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ırsen davacılara kaldığı, 40-50 yıldır zilyetliklerinde olup imar -ihya edildiği, hatta taşınmazla ilgili olarak 2017 yılında Mal Müdürlüğüne ecrimisil ödendiği ancak taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı … adına tescil edildiklerini öğrendiklerini ileri sürerek; dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiş olup, bilahare sunduğu ıslah dilekçesi ile nizalı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tesciline, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde terditli olarak dava konusu taşınmazın kullanıcı ve zilyedinin davacılar olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davacıların taşınmaz üzerinde herhangi bir hakları bulunmadığını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin değerlendirilerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.05.2021 tarihli ve 2019/132 Esas, 2021/112 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 05.08.1986 yılında imar sınırları içerisine alındığı, zilyetliğin en geç 1966 yılında başlaması gerektiği, dosyaya kazandırılan … fotoğrafları ile bilirkişi raporları ve tanık beyanlarının uyumlu olarak davacının iddialarını ispatladığı, ihya işleminin takriben 1960 yılında tamamlandığının anlaşıldığı, ihya işleminin tamamlandığı 1960 yılından 1980 yılına kadar olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yasada yazılı hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 27.06.2022 tarihli ve 2021/1294 Esas, 2022/877 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarının 1990 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 2019 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Yasa’nın 12/3 maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin dolduğu, aynı Yasa’nın ek-4. maddesi gereği kullanıcı tespiti de yapılmadığından zilyetlik şerhi verilemeyeceği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; 3402 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin zamanaşımına ilişkin hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, dosyaya sundukları ıslah dilekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin yanı sıra zilyetlik şerhi taleplerinin bulunduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.