Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7570 E. 2023/4646 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7570
KARAR NO : 2023/4646
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1610 E., 2022/1314 K.
DAVA TARİHİ : 15.11.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/297 E., 2022/61 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davacının gelini olan davalının halen dava konusu Zonguldak ili, Ereğli ilçesi, Fındıklı köyünde kain 172 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı yapının alt katında kaldığını, üst katında ise davacının diğer oğlu Ahmet ve ailesinin oturduğunu, davalının taşınmaza kimseyi sokmayacağını söylemesi üzerine 2019 yılının Kasım ayında yapılan araştırmalar neticesinde davalının dava konusu taşınmazı Tapu Müdürlüğü’nün 14.11.2017 tarihli, 17365 yevmiye numaralı işlemi ile 22.000,00 TL bedelle davacıdan satış yolu ile aldığından haberdar olunduğunu, davacının böyle bir satış iradesinin bulunmadığını, satışın hileye dayalı gerçekleştiğini, davacının oğluna ve gelinine duyduğu güven, yapılan işlemin niteliği ve sonuçları konusundaki bilgisizliği, tecrübesizliği, işitme kaybı ve idrak yetersizliği gibi hileli satışı kolaylaştıracak durumunun olduğunu ve satış/devir işlemine imza attırıldığını, bir para alış verişinin de olmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğunu, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, 14.11.2017 tarihinde yapılan satıştan Tapu Müdürlüğü’ndeki ilgili memurların haberdar olduğunu, davacının Tapu Müdürlüğü’ne kendi rızası ve isteği ile geldiğini, memurlar tarafından taşınmazın devredileceğinin anlatıldığını ve bilgi verildiğini, satışın bu şekilde gerçekleştiğini, ayrıca satış bedeli olan 22.000,00 TL’yi davacı kayınpederine elden verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.03.2022 tarihli ve 2022/1610 Esas, 2022/61 Karar sayılı kararıyla, davacının dava konusu taşınmazını davalıya devrettiğini satış tarihinden beri bildiği, aksi düşünülse bile kendine ev yaptırırken 2018 yılında öğrendiği, bu hali ile 6098 sayılı … Borçlar Kanununun 36/1 inci maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davadaki iddialarını tekrarlayarak davanın haklılığının sabit olduğunu, tarafların yakınlarının dahi satıştan haberi olmadığını, tapuda gösterilen bedelin gerçek değerin çok altında kaldığını, davacının taşınmazı satmasını gerektirecek bir nedeninin davalının da böyle bir bedeli ödeme gücünün bulunmadığını, hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesine rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.10.2022 tarihli ve 2022/1610 Esas, 2022/1314 Karar sayılı kararıyla tapudaki satış işleminin 14.11.2017 tarihinde gerçekleştiği, davanın ise 15.11.2019 tarihinde açıldığı, bu durumda davacı tapuda yapılan işleme vakıf olduğuna göre davanın hakdüşürücü süre içinde açıldığını düşünmenin mümkün olmadığı, öte yandan dosya içinde bulunan 13.03.2018 tarihli 01828 yevmiye sayılı muvafakatname tarihine göre de davanın hakdüşürücü süreye uğradığı; taşınmazın aynına ilişkin davalarda harcı tamamlanan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinde de kuşku bulunmadığı, bu durumda davacı vekilinin söz konusu itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususları tekrar ederek,kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.