Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7476 E. 2023/6160 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7476
KARAR NO : 2023/6160
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2150 E., 2022/1498 K.
DAVA TARİHİ : 22.06.2020
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/267 E., 2021/338 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan …’in maliki olduğu ve ölümünden önce 28 yıl ikamet ettiği 1093 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümü kızı davalı …’ na devrettiğini, öncesinde taşınmazın mirasbırakan tarafından 1991 yılında satın alınması sırasında da aynı taşınmazın ½ payının davalı adına tescil ettirildiğini, yapılan satış işleminin mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı ve bedelsiz olarak yapıldığını, mirasbırakanın oturduğu taşınmazı satmaya ihtiyacı bulunmadığını, satış bedelinin düşük olduğunu ileri sürerek taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; mirasbırakan babası ve annesinin hastalanmaları ve kendi evlerinde yaşayamamaları nedeniyle davaya konu taşınmazın satın alındığını, babasının oturduğu taşınmazı, kendisinin ise Rumeli Hisarı’nda bulunan 1396 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümü 09.05.1991 tarihinde sattığını ve büyük bölümünün parasını ödeyerek dava konusu taşınmazı mirasbırakanla ortak satın aldığını, mirasbırakan ve ailesinin tüm bakımıyla ilgilendiğini ve masraflarını karşıladığını, tüm bunlar hesaplandığında esasen alacaklı olduğunu, kendisini borçlu hisseden mirasbırakanın da bu nedenle taşınmazın yarı hissesini devretmeyi teklif ettiğini, satıştan 20 yıl sonra açılan davanın kötü niyetli olduğunu, mirasbırakanın Yeşilova Mahallesi’nde bulunan 394 ada 5 nolu parseldeki bir bağımsız bölümü davacıya bağışladığını, mirasbırakanın sağlığında iki oğluna sürekli maddi yardımda bulunduğunu, kendisinin ise yüksek maaşla çalışıp mirasbırakana ve davacıya destek olduğunu, dava dışı kardeşinin açtığı davada tüm delillerin lehine olması nedeniyle tehdit edildiğini, bu nedenle haricen sulh olmak zorunda kaldığını, davanın davacının feragatiyle sonuçlandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı kardeşi tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddedildiği, davalının korku ve baskıya maruz kalarak ödeme yapmak zorunda kaldığını beyan ettiği, bu hususta ceza soruşturmasının bulunduğu, davacı tanıklarından Arif Altan’ın davalı ile husumeti bulunduğu ve beyanlarının duyuma dayalı soyut nitelikte olduğu, diğer davacı tanığının da muvazaaya ilişkin bilgi ve görgüsünün olmadığı, davalı tanıklarının ise taşınmazın minnet duygusuyla devredildiğini beyan ettikleri, mirasbırakanın sağlığında diğer çocuklarına da taşınmaz devrettiği, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın vefatından çok önce davacıya bir taşınmaz bağışladığını ancak bu işlemin mirasbırakanın vefatından çok önce yapıldığını, ayrıca davacıya bağışlanan taşınmazın değerinin çok düşük olduğunu, bu nedenle mirasbırakanın ölümünden önce hak dengesini gözettiğinin düşünülemeyeceğini, davalı tanıklarının da satışın gerçek olmadığını beyan ettiklerini, mirasbırakanın taşınmazı satmaya ihtiyacının olmadığını, ayrıca satış bedelinin gerçek bedelden çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının 1/2 hisseyi satın almadan kısa süre önce başka bir taşınmaz satışı yaptığı, tanık beyanlarına göre mirasbırakanın mali müşavir olduğu, eşi ve kendisinin rahatsızlıklarında kendileriyle davalının ilgilendiği, her iki oğluna da taşınmaz verdiği, çocukları ile probleminin bulunmadığı, mirasbırakanın dava dışı oğlunun aynı taşınmaz için davalıya açtığı davasının feragatle sonuçlandığı, mirasbırakanın, oğlundan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin olmadığı, mal kaçırma iradesinin kanıtlanmadığı, aksine her bir çocuğuna mal varlığından kazandırmalar yapması nedeniyle esasen mal paylaştırma amacı taşıdığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamış, mirasbırakanın intifa hakkını saklı tutarak devrettiği taşınmazda ölünceye kadar oturduğunu, satışın muvazaalı olduğunun açık olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, … Medeni Kanunu’nun 706 ncı … Borçlar Kanunu’nun 237 nci (Borçlar Kanunu’nun 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190 ıncı maddesi, … Medeni Kanunu’nun (TMK) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.