Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7378 E. 2023/6079 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7378
KARAR NO : 2023/6079
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/36 E., 2022/182 K.
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yatgıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, Dereli köyü, Tömek mevkiinde bulunan ve doğusu …, batısı yol, kuzeyi …, güneyi …’na ait olan 2000 m2’lik taşınmazı 25.05.2014 tarihinde …’tan satın aldığını, …’ın 35 yıldır malik sıfatıyla zilyet olduğunu, taşınmazda 20 yaşında ağaçlar olduğunu, 40 yıldır bağcılık yapıldığını ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, davalı Hazine 22.11.2018 tarihli duruşmada ayrıca taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
… 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli ve 2013/158 Esas, 2014/577 Karar sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne 1888,83 m2’lik kısmın davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 09.12.2016 tarihili 2016/11877 Esas, 2016/9735 Karar sayılı kararıyla; öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra araştırma ve uygulama eksiklikleri giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 16.03.2022 tarih 2017/36 E., 2022/182 K. sayılı kararı ile, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hatalı uygulama ve değerlendirme yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1 inci 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; … ili, …ilçesi, Dereli köyünde 1970 yılında yapılan kadastro çalışmalarında çalılık olarak tespit harici bırakılan alınan fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 1.888,83 m2’lik dava konusu taşınmazın, dava dışı … tarafından 25.05.2014 tarihinde davacıya satıldığı, 27.05.2014 tarihli orman ve iki fen bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulu raporunda 1956, 1988 ve 2002 tarihli gizli memleket haritası, 1948, 1985, 1999 tarihli hava fotoğrafları ve 2004, 2010 tarihli uydu görüntülerinden dava konusu yerin orman olmadığı, hali arazi olup bu özelliğini 1990 yılında kaybettiği, 1990 yılında bağ ve muhtelif meyve fidanları dikilerek kullanılmaya başlandığı, 2005 yılında basit ev yapıldığı, günümüze kadar ev, bağ ve meyve bahçesi olarak kullanılmaya devam edildiği, 03.03.2014 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise taşınmazın su kaynağı bulunmadığı, eğimin yer yer %8-10, yer yer %10-25 olduğu, işlenmiş vaziyette, derinliği iyi, az taşlı, kaya veya sabit taş olmadığı, toprağın komşuları ve çevredeki tarımsal faaliyette kullanılan taşınmazlarla benzerlik gösterdiği, mera veya orman alanlarıyla benzerlik göstermediği, 20-25 yaşlarında kayısı ve badem ağacı, 8-10 yaşlarında bağ omçası ve ceviz, 4-5 yaşlarında çeşitli meyve ağaçlarının olduğu, uzun yıllardır imar ihya edilerek kullanıldığı, imar ihyanın 1990 yılından sonra yapılarak bağ ve bahçe olarak kullanıldığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından taşınmazın …’ın dedelerinden kaldığı, 25-30 yıl kullandığı, arpa, buğday, nohut ektiği, sonra ağaçlar diktiği, …’ın 2000 yılında davacıya sattığı, o tarihten itibaren davacı tarafından kullanıldığını beyan ettikleri, bozma kararı sonrası Harita Genel Müdürlüğünden 1985-1999 tarihleri arasında hava fotoğraflarının bulunmadığının bildirildiği, alınan iki kişilik fen bilirkişi ek raporunda yeni fotoğraf eklenmediğinden önceki raporda değişiklik olmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

2.Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından Mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır.

3.Somut olayda, yapılan araştırma hüküm vermek için yetersiz olup, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu da denetlenmemiştir.

4.Hal böyle olunca; 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarının incelenmesi, zilyetliğin değerlendirilmesi yönünden hava fotoğraflarının bulunmadığı döneme ilişkin bilirkişi raporları ile tanık ve mahalli bilirkişi beyanları, birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,31.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.