Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7219 E. 2023/6544 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7219
KARAR NO : 2023/6544
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1467 E., 2022/497 K.
DAVA TARİHİ : 09.08.2018
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/415 E., 2021/25 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; kadastro çalışmaları sırasında Kocaeli ili, Kartepe ilçesi, Maşukiye köyü 3945 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit gördüğünü, bu taşınmazın yol olarak kullandığı kısmının mirasbırakan eşi Mustafa Yıldız tarafından 25.10.1979 tarihli zilyetlik devir sözleşmesi ile dava dışı İbrahim Er’den satın alındığını, ancak kadastro tespitinin davalının beyanı üzerine hatalı yapıldığını ileri sürerek taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile kendisine ait 3944 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazının davacı ile bir ilgi ve alakasının bulunmadığını, iddiaların yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 3495 parsel sayılı taşınmaza komşu parsellerden 3944 parsel sayılı taşınmaz davacıya ait olmasına rağmen 3943 parsel sayılı taşınmazın dava dışı bir kişinin özel mülkiyetinde olması değerlendirildiğinde davacının hak talep ettiği kısmın geometrik ve jeolojik olarak arazi yapısıyla uyumlu olmadığı, dinlenen tanıkların büyük kısmının iddiaları destekler nitelikte beyanda bulunmadıkları ve davacı lehine beyanda bulunan tanığın ise yaşı itibariyle 1970 yılında yapılan kadastro öncesi satışa ilişkin beyanlarına itibar etmenin mümkün olmadığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı, hükmün eksik inceleme sonucu tesis edildiğini, dayandığı 25.14.1979 tarihli zilyetlik gayrimenkul satış senedinin yargılama sürecinde ve keşif esnasında uygulanmadığını, senet zemine uygulansaydı 3943, 3944 ve 3945 parsellerin bu senet kapsamında olduğunun tespit edileceğini, senet tanıkları hayatta olmalarına rağmen davalı tarafça bu hususun saklandığını, gerçeğin tespitinin önlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava konusu 3945 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen kısmının kendi parseline ait olduğunu ve kendi zilyetliğinde bulunduğunu ispatlayamadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı, dava konusu taşınmazın mirasbırakanı …ve dava dışı ….tarafından ortaklaşa satın alınıp parasının ödendiğini, taşınmazın vergilerinin de ödendiğini, satış sözleşmesinin 3943, 3944 ve 3945 parselleri kapsadığını, arsanın ikiye bölünmesi neticesinde satın alan Mustafa ve Engin’e üçer dönüm yer isabet etmesi gerektiğini, ancak davalının kendilerinin İstanbul’da ikamet etmelerini fırsat bilerek taşınmazı kadastro sırasında kendi adına tespit ettirdiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı tarafından 141,43 m2’lik bölümü dava konusu edilen 3945 parsel sayılı taşınmazın Kocaeli ili, Kartepe ilçesi, Maşukiye Mahallesi çalışma alanında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde 999,61 m2 yüz ölçümü ve bahçe vasfıyla intikal, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı … adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 31.05.2016 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.