YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7171
KARAR NO : 2023/442
KARAR TARİHİ : 24.01.2023
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddi ile re’sen yapılan inceleme sonucunda hükmün kuruluş biçiminde hata olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dahili davalılar …, … ve … yönünden husumetten davanın reddine, davalı … yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 24.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı … vekili Avukat … … ile diğer temyiz eden davacılar … vd. vekili Avukat … … geldiler. Davetiye tebliğine rağmen dahili davalı … vekili ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildiktin ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, ortak mirasbırakan babaları …’ın 222 ada 14 parseldeki 1 no.lu bağımsız bölümünü davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının da taşınmazı dava dışı …’ye devrettiğini, öte yandan mirasbırakanın 212 parseldeki 4/5 payını akraba ve komşusu olan dava dışı …’i ara malik olarak kullanmak suretiyle eşit paylarla davalı ve diğer kardeşleri …’a temlik ettiğini, diğer taraftan mirasbırakanın 2071 parsel sayılı taşınmazını yine dava dışı … aracılığıyla davalıya devrettiğini, …’in bu taşınmazları hiçbir zaman kullanmadığını, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan tüm temliklerin kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1 no.lu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değerinden miras paylarına isabet eden kısmının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 212 parsel sayılı taşınmazın 4/5 payının, 2071 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler; aşamada, dava dışı …, … ve …’ı davaya dahil etmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı, temliklerde muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı …, 2071 parsel sayılı taşınmazı 28 yıl önce para karşılığı mirasbırakan …’dan satın aldığını, aynı şekilde para karşılığı da geri …’a sattığını beyan etmiştir.
3. Dahili davalı …, davaya dahil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dahili davalılar yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili, İlk Derece Mahkemesinin ara kararı üzerine dava dışı …’i davaya dahil etmek zorunda kaldıklarını, Mahkemece davaya dahil ettirilen dava dışı … yönünden husumetten ret kararı verilip aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının … lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili, kök mirasbırakan …’dan oğlu …’a yapılan 2071 parsel sayılı taşınmaz satışının bedeli karşılığında olduğunu, kök mirasbırakan tarafından kız çocuklarına da taşınmazlar verildiğini, taşınmazın üzerine mirasbırakanları …’ın bina yaptığını, temlikte muvazaanın bulunmadığını, 1 no.lu bağımsız bölüm ve 212 parsel sayılı taşınmaz bakımından da davacıların muvazaa iddialarını kanıtlayamadıklarını, 212 parselin 2/5 payının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, aynı taşınmazda diğer mirasçılar tarafından açılan tapu iptali davasının Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/ 368 Esas sayılı dosyasında devam etmekte olduğunu, davalı …’ın kök mirasbırakan …’nın oğlu …’ın oğlu olmakla mirasta kendi payının da bulunduğunu, ancak verilen tapu iptali kararları ile bu payın ortadan kaldırıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakanın taşınmazları satmasını gerektirecek bir durumunun olmadığı, davalının ise temlik tarihleri itibariyle satın alma gücünün bulunmadığı ve ara malik …’in beyanı ile kendisine yapılan temliklerin bedelsiz olarak yapıldığının anlaşıldığı, davalının taşınmazların bedellerini ödediğini ispatlayamadığı, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince muvazaa sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak 2071 parsel sayılı taşınmazın güncel olmayan tapu kaydı üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı gibi 212 parsel sayılı taşınmazda davalının 2/5 payının olduğu dikkate alınmadan çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının ve kalan payların davalı üzerinde bırakılması gerekirken bu hususun gözardı edilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, tarafların istinaf taleplerinin reddine, re’sen gözetilen sebepler ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne yönelik yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itirazlarının Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini ileri sürerek dahili davalı … lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden hükmün bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, tazminat isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. (Borçlar Kanunu’nun 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras … çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesi doğru olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamasına rağmen dava dışı …, … ve …’ın Mahkeme tarafından davaya dahil edilmeleri doğru değildir. Kaldı ki dahili dava dilekçesi de harçlandırılmadığından adı geçen kişiler hakkında usulünce açılmış bir davanın varlığından bahsedilemeyeceği gibi dahili davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Öte yandan, güncel tapu kaydına bakıldığında 212 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 1. maddesi gereğince köy, mahalle, ada, parsel bilgilerinin düzeltilmesi sonucu 350 ada 8 parsel olarak kaydedildiği anlaşılmakla, 212 parsel sayılı taşınmazın son güncel tapu kaydının dosya içerisine getirtilerek kaydı kapalı olmayan yeni parsel numarası üzerinden infaza elverişli olacak şekilde iptal – tescil hükmü kurulması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacılar ve davalıya iadesine,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden; davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalıdan, davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.