Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/7131 E. 2023/3283 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7131
KARAR NO : 2023/3283
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının maliki olduğu dava konusu 138 ada 27 parsel sayılı taşınmazı 17/02/2017 tarihinde davalı …’e 190.000,00 TL bedelle devrettiğini, davalı … adına vekaleten işlem yapan vekili dava dışı … … … beyanı ile resmi akitte satış bedelinin 30.000,00TL gösterildiğini, ancak gerçekte satış bedelinin 190.000,00 TL olduğunu, satışın yapıldığı 17/02/2017 tarihinde davacının banka hesabına 45.000,00 TL yatırıldığını, bakiye satış bedelinin on beş gün içerisinde yatırılacağının davalı ve vekili tarafından davacıya söylendiğini, geçen süre zarfında satış bedelinin ödenmediğini; davacının, satış bedelinin tamamının ödenmediği iddiasıyla … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/23 Soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalının şikayet edilmesi üzerine davacıya kısmi ödemeler yaptığını, ancak satış bedelinin tamamen ödenmediğini, davacının 17/02/2017 tarihinde edimini ifa ettiğini, alıcının satış tarihi sonrası 15 gün içerisinde satış bedelinin tamamını ödeyeceği hususunda davacıyı kandırdığını ileri sürerek, dava konusu 138 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline, aksi halde 50.000,00 TL satış bedelinin satış tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, resmi satış akdinde satıcının satış bedelinin tamamını aldığını beyan ettiğini, tarafların üzerinde anlaştıkları taşınmaz bedelinin davacının iddia ettiği gibi 190.000,00 TL olmadığını, davacının bu iddiasını davalının eşine ait olduğunu söylediği imzasız bir not kağıdına dayandırdığını, bahse konu el yazısının davalının eşine ait olmadığını, tarafların, davacıya 5.000,00 TL kapora verilmesi, taşınmaz üzerindeki ipotek borçlarının ödemesi ve üzerine de davacıya 45.950,00 TL ödenmesi şeklinde anlaştıklarını, davalının dava konusu taşınmazı aldıktan sonra dava dışı bir şirkete kiraya verdiğini, şirketin bu taşınmazı hayvancılık yapmak için kiraladığını, kiracı şirketin bir süre sonra işi bıraktığını, davacının da taşınmazı tek başına kullanmaya devam ettiğini, davacının taşınmazı terk etmeyerek zaman kazanma niyetinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda verilen kararıyla; davalının, tarafların üzerinde anlaştıkları taşınmaz bedelin davacının iddia ettiği gibi 190.000,00 TL olmadığını, davacıya 5.000,00 TL elden kapora verilerek, taşınmaz üzerindeki ipotek borçlarını ödemek ve üzerine de davacıya 45.950,00 TL ödenmesi şeklinde anlaştıklarını belirttiği, dosya kapsamından davalının taşınmaz üzerinde T.C. … A.Ş. lehine tesis edilmiş olan 136.000,00 TL bedelli ve … … lehine tesis edilmiş olan 42.000,00 TL bedelli ipoteklere ilişkin borçları ödediği, davalının 17/02/2017 tarihinde davacının hesabına 45.950,00 TL gönderdiği ve bu bedelin aynı gün davacı tarafından hesaptan çekildiği,davacı tarafından tapuda düzenlenen resmi senedin aksini ispata yarar senet ibraz edilerek, davalı tarafından dava konusu taşınmazın satış bedelinin ödenmediği hususunun kanıtlanamadığı, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve davalının eşinin eli ürünü olduğu bildirilen not kağıdının ise taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme niteliğinde olmadığı, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen tanıkların beyanlarının ve davalının eşine ait taşınmazın satışına dair belgenin değerlendirilmediğini, resmi akitte yazan bedelin taşınmazın satış bedeli olmadığını, davalının yapmış olduğu ödemelerin toplam tutarının da resmi akitte yazan bedelden fazla olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile satış bedelinin miktarı ve ödenmediği iddiasının ispat külfetinin davacıda olduğu, resmi senetteki satış bedeli olan 30.000,00 TL’nin davalıya ödendiğinin yazılı olduğu, davacının dava konusu taşınmaza ilişkin satış iradesinin bulunduğu ve iradeyi fesada uğratan hallerin varlığının da ileri sürülmediği, taraflar arasında düzenlenen senet, resmi nitelikte olup, davacının gerçek satış bedelinin resmi senette yazılı tutardan daha fazla olduğu ve satış bedelinin tamamının ödenmediği iddiasının 6100 sayılı HMK 200. maddesi gereğince yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği gerekçesi ile davacının istinaf isteğinin 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).b.1 maddesi uyarınca esastan reddine verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış bedelinin eksik ödenmesi nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”;
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun(TMK) 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

3.HMK’nın 200. maddesi, “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar ve değerleri iki bin beş yüz … Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir…” düzenlemelerini içermektedir.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 … maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

14/06/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.