YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6506
KARAR NO : 2023/3038
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan … … 2159 parsel sayılı taşınmazdaki 8.327,34 m2’lik yeri mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı kızı …’e, adı geçenin de davalı …’e satış suretiyle temlik ettiğini, davalı …’in taşınmazı hiç kullanmadığını, mirasbırakan …’in de taşınmazdaki 4.239,38 m2’lik yeri muvazaalı olarak davalı torunu … …’a satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakan … öldüğünde hesabında bulunan 40.000 TL’nin 20.000 TL’sini davalı …’ın aldığını, kalan 20.000 TL’den de veraset ilamındaki payı oranında 6.500 TL aldığını ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, davalı … tarafından alınan 20.000 TL’nin payları oranında tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı …, mirasbırakan …’den 27/160 payı satın aldığını, davalı …’in kredi temin edebilmesi için taşınmazı devrettiğini; davalı …, mirasbırakan … ile … Bankasında açılan ortak hesaba 40.000 TL yatırdıklarını, 20.000 TL’sinin kendisine ait olduğunu; davalı … …, taşınmazı bedel ödemeden aldığını, davacıların mirasbırakanla ilişkilerinin iyi olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlar; davalı …, davalı … ile aralarında gerçek bir satış olmadığını, tarımsal kredi kullanabilmek için taşınmazı satın almış gibi gösterdiklerini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.09.2015 tarihli ve 2014/47 Esas, 2015/607 Karar sayılı kararıyla, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 25.03.2019 tarihli ve 2019/1030 Esas, 2019/2129 Karar sayılı kararıyla; ”…Somut olaya gelince mirasbırakan …’nin temlik ettiği 27/160 pay üzerinden davacılar miraspayları oranında istekte bulundukları halde mahkemece istek aşılmak ve mirasbırakandan gelmeyen davalı …’nın 3. kişiden edindiği 28/160 pay da dahil edilmek suretiyle tüm mirasçılar adına tescile karar verilmiştir. Ayrıca Hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlü olup, hükmü miraspaylarını da göstermek suretiyle infaza elverişli biçimde kurması gerekirken; infaza elverişli olmayacak biçimde m2 üzerinden hüküm kurulmuştur.
Hâl böyle olunca, davacıların payları oranında istekte bulundukları gözetilerek mirasbırakanın temlik ettiği 27/160 pay üzerinden yukarıdaki ilkeler uyarınca hüküm kurulması gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece İlk Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.11.2019 tarihli ve 2019/359 Esas, 2019/564 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulü ile mirasbırakan …’den davalı …’ya, ondan da davalı …’e geçen ve davalı … adına kayıtlı olan 27/160 payın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tesciline, önceki hükmü temyiz etmeyen diğer davalılar yönünden ise önceki hükmün kesinleştiği gerekçesiyle onlar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.11.2021 tarihli ve 2021/8970 Esas, 2021/6660 Karar sayılı kararıyla; ”…Somut olayda; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde mirasbırakan … Şahin tarafından davalı …’ya, onun tarafından da davalı …’e satış yoluyla temlik edilen 27/160 pay oranı nazara alınmak suretiyle bu pay üzerinden davanın kabulü doğru ise de, davacıların miras payı oranında iptal tescile karar verilmesi gerekirken, 27/160 payın tamamının iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, talep aşılmak suretiyle bütün mirasçıların miras payları oranında iptal tescile karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Öte yandan; bozmadan önceki kararda davalı … aleyhine kurulan iptal tescil hükmü de “m2” üzerinden kurulmuş olup, önceki hükmün bu yönden de infazı kabil olmadığı açıktır. Anılan hususun kamu düzenine ilişkin olduğu bozma ilamında belirtilmiş olmasına rağmen, hükmün bu yönden kesinleştiğinden bahisle bozma sonrası davalı … yönünden yeniden hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
Hal böyle olunca, davalı … adına kayıtlı çekişme konusu 27/160 pay ve davalı … … adına kayıtlı çekişme konusu 7/40 (28/160) pay oranları nazara alınmak suretiyle ve davacıların miras payları oranında, yukarıda değinilen ilkeler gözetilerek infazı kabil şekilde iptal tescil hükmü kurulması gerekirken, değinilen hususların gözardı edilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de, alınması gereken harcın, çekişme konusu payların dava tarihi itibarıyla saptanacak değeri ve bu değerden davacıların miras paylarına isabet eden kısmı nazara alınarak hükmedilmesi gerekirken, fazla harca hükmedilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.05.2022 tarihli ve 2022/31 Esas, 2022/219 Karar sayılı kararıyla;bozma kararında muris muvazaasının varlığının kabul edildiği gerekçesiyle bozma kararında belirtilen şekilde davacıların taleplerini aşmadan miras paylarına düşen hisse oranlarını açıkça göstermek suretiyle tapu iptal-tescile, davalı …’a yöneltilen alacak talebi hakkında mahkemenin 2014/47 Esas, 2015/607 Karar sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği gerekçesiyle bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının dava konusu taşınmazı mirasbırakandan satın aldığını, mirasbırakana baktığını, taşınmazın diğer davalıya emaneten devredildiğini, kıymet takdirinin fahiş olduğunu, davanın doğru olduğu kabul edilse dahi mahfuz pay kadar kabul edilmesi gerektiğini, bozma sonrasında da infaza elverişli hüküm kurulamadığını, davalının … … vasisi olduğunu, … … payına düşen kısmın da davacılar tarafından paylaşılmasına neden olan kararın bozmayı gerektirdiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun (TMK) 706., … Borçlar Kanunu’nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu’nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinin ikinci fıkrasında; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda; dava konusu taşınmazın tapu kaydı davacıların yasal miras payları oranında iptal edilerek, yine davacıların yasal miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken; mirasbırakandan gelen payların tamamı iptal edilerek davalılar adına da yeniden tescile neden olacak şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile Mahkeme kararının;
Hüküm fıkrasının (1) numaralı bendi çıkartılarak yerine (1) … bent olarak;
“1-Dava konusu … İli, … İlçesi, … Kasabası, 2159 parsel sayılı taşınmazda … oğlu …’e ait 55/160 (495/1440) oranlı hissenin 81/1440 payına isabet eden kısmının tapu kaydının İPTALİ İLE;
-27/1440 oranlı hissenin davacı …,
-27/1440 oranlı hissenin davacı …,
-27/1440 oranlı hissenin davacı … adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,” yazılması,
Hüküm fıkrasının (2) numaralı bendi çıkartılarak yerine (2) … bent olarak;
“Dava konusu … İli, … İlçesi, … Kasabası, 2159 parsel sayılı taşınmazda…’a ait 28/160 (252/1440) oranlı hissenin 84/1440 payına isabet eden kısmının tapu kaydının İPTALİ İLE;
-28/1440 oranlı hissenin davacı …,
-28/1440 oranlı hissenin davacı …,
-28/1440 oranlı hissenin davacı … adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,” yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.