YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6338
KARAR NO : 2023/2867
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Şirket vekili, 3019 ada 1 parsel D Blok 2, 5 ve 7 no.lu bağımsız bölümler davacı Şirkete ait iken davalı …’ın Şirket yetkilisi olan … …’in imzasını taklit ederek bu üç parça taşınmazı önce kendi üzerine kaydettirip bir saat sonra diğer davalı …’ya satış suretiyle devrettiğini, adı geçenler hakkında ceza soruşturması başlatıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davalı …’ın iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.02.2014 tarihli ve 2014/2288 Esas, 2014/4121 Karar sayılı kararıyla; ” ceza davası kesinleştikten sonra yukarıda belirtilen ilkeler ve değinilen olgular dikkate alınarak araştırma ve inceleme yapılması, davalı …’ın iyiniyetli olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu doğrultuda tarafların gösterdiği ve gösterecekleri tüm delillerin toplanarak irdelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının 12.11.2020 tarihli duruşmaya gelmediği gibi usulüne uygun mazeret de bildirmediği, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 150. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, üç aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, aynı gün içerisinde başka illerde duruşmalarının olduğunu, kaldı ki eldeki davada Ceza Mahkemesinde görülen davanın bekletici mesele yapıldığını, aynı celse için karşı tarafça da mazeret dilekçesi sunulduğunu, mazeretlerinin reddine karar verilmesinin keyfi ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 141/4. maddesine göre, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.”
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 150. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“ (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
…
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.”
Aynı Kanun’un 30. maddesinde, “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde
yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Anayasa’nın 141/4. ve HMK’nın 30. maddelerine göre “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” biçiminde açıklanan temel ilke çerçevesinde davacı tarafın veya davayı takip edeceğini bildiren davalı tarafın duruşmaya katılmama gerekçesi “geçerli bir özür” olarak kabul edilebilir ise dosya işlemden kaldırılmamalıdır.
Davacı vekilinin 11.11.2020 tarihli mazeret dilekçesi Mahkemeye intikal etmiş olup, her ne kadar mazerette sebep belirtilmemiş ise de, eldeki davada uzun süredir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sonuçlanmasının beklendiği, davalı vekili tarafından da mazeret dilekçesi verildiği görülmekle mazeretin yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki temyiz dilekçesinin eklerinden, aynı gün davacı vekilinin başka mahkemelerde de duruşmalarının olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin mazeret dilekçesi geçerli kabul edilerek, yargılamaya devam edilmesi gerekirken hak kaybına yol açacak şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.