Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/6330 E. 2023/3475 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6330
KARAR NO : 2023/3475
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen gaiplik ile tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, … … … … Vakfından icareli dava konusu 735 ada 6 sayılı taşınmazın maliki … kızı …’ye uzun süreden beri ulaşılamadığından … Defterdarının kayyım olarak tayin edildiğini, kayyımla idare süresinin dolduğunu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17 nci maddesi uyarınca taşınmazın vakıf adına tescili gerektiğini ileri sürerek, gaiplik kararı verilmek suretiyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Kayyım, kayıt malikinin mirasçısız ölüp ölmediğinin belirlenmesi ve vakfın niteliğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.05.2019 tarihli ve 2015/97 Esas, 2019/358 Karar sayılı kararıyla; 5737 sayılı Kanunu’nun 17 nci maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu iptal ve tescile karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyım vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2021 tarihli ve 2020/830 Esas, 2021/295 Karar sayılı kararıyla; mahkemece kayıt malikinin gaip olup olmadığı hususunda yöntemince araştırma yapıldığı, 5737 sayılı Kanun’un 17 nci maddesindeki koşulların oluştuğu, ancak hükümde kayıt malikinin gaipliğine karar verilmeden doğrudan vakfı adına tescil hükmü kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün ortadan kaldırılmasına, harcın düzeltilmesine, … kızı …’nin gaipliğine ve tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 25.10.2021 tarihli ve 2021/1424 Esas, 2021/5972 Karar sayılı kararı ile “…Mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir. Şöyle ki; mahkemece gaip olduğu iddia edilen kayıt malikiyle ilgili gaiplik ilanı yapılmış ise de, taşınmazı 21.02.1935 tarihli akitle edinen … kızı …’nin, anılan akit tablosunda kimlik fotoğrafının ve nüfus bilgilerinin bulunduğu, akitteki bilgilerde … kızı …’nin “Saruhan nüfusundan verilen 16 şubat 335 tarihli kafa kağıdına göre … camii kebir mahallesi 13 ev numarası 1293 doğumlu” olduğunun belirtildiği halde, mahkemece bu belge ve bigilerden yararlanılarak bir araştırma yapılmış değildir. Hal böyle olunca, kayıt maliki … kızı …’nin taraf olduğu akit tablosundaki bilgilerden yararlanılarak, kimliğinin tespitine yarar başkaca belge bulunup bulunmadığının ilgili merciilerden araştırılması, getirtilecek ve dosyada mevcut bilgilerden yararlanılmak suretiyle kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölüp ölmediğinin ya da gaip kişilerden olup olmadığının Nüfus Müdürlüğünden (tereddüt hasıl olması halinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden) ve zabıta marifetiyle araştırma yapılarak açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında belirtilen adreslerde yapılan araştırmalardan bir sonuç alınamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyım vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazda vakfiye bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, vakıf kaydının ne şekilde eklenildiğinin ve dayanığının bulunup bulunmadığı, vakfın sahih mi gayrı sahih mi olduğunun, vakfiyenin halen geçerli olup olmadığının incelenmediğini ileri sürerek resen nazara alınacak nedenlerle de hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Vakıflar Kanunu’nun 17 … maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.
5737 sayılı Vakıflar Kanunu′nun 17 nci maddesi; “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmünü düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, hüküm kısmında dava konusu taşınmazın tescil edileceği vakfın adında geçen “Lala” kelimesinin “…” şeklinde yazılmış olmasının yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğu gözetildiğinde temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı kayyım vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 12.727,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’ndan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.