Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/630 E. 2022/6996 K. 25.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/630
KARAR NO : 2022/6996
KARAR TARİHİ : 25.10.2022

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İDİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 05/11/2021 tarihli ve 2019/1720 Esas, 2021/1213 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 25/10/2022 Salı günü saat 09:15’de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ….’dan kalan taşınmazların intikali ve problemli olan taşınmazların çözümü için dava dışı kardeşleri ….’u vekil tayin ettiklerini, dava dışı Şükrü’nün 01.02.2010 tarihli satış işlemi ile muristen kalan 94 ada 62 – 230 ada 3 – 67 ada 1 – 80 ada 1 ve 3 – 11 ada 2,4,5 ve 8 parsel sayılı taşınmazları davalı …’e devrettiğini, daha sonra ….’in, dava dışı …..’a verdiği vekalet ile söz konusu taşınmazların bu kez 16.02.2011 tarihli satış işlemi ile diğer davalı kardeşleri …’a temlik edildiğini, satış ve devirler karşılığında herhangi bir bedel ödenmediğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu, kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muris Esat adına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada davacılardan …. ve…..’ın davadan feragat etmeleri üzerine adı geçenler yönünden dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş, eldeki davada … yönünden davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili katıldığı duruşmalarda, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İdil Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/03/2019 tarihli ve 2011/399 Esas, 2019/77 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin söz konusu davanın sadece 21/01/2016, 02/10/2016, 06/10/2016, 07/06/2018 tarihli duruşmasına katıldığı, daha önce yapılan duruşmalarda mazeret dilekçesi verdiği ve davanın iki kez işlemden kaldırıldığının anlaşıldığı, dosyanın 2011 esaslı olduğu, 20. celsesinin 07/03/2019 tarihinde yapıldığı, davacı vekilinin dosyanın 7. celsesinde vekaletname sunduğu, davacı vekilinin vekaletname sunduktan sonra yapılan 13 celsenin sadece 5 tanesine katıldığı, taraflarca veya vekillerince sürekli verilen mazeret dilekçelerinin kabulü halinde yargılamanın sürüncemede kalacağı ve davadan beklenen menfaatin anlamını yitireceği dikkate alınarak ancak delillendirilen ve haklılığına kanaat getirilen istisnai mazeretlerin kabul edilmesi gerektiği tespitinin sonucunda, davacı vekilinin mazeret olarak sunduğu diğer bir mahkemede görülmekte olan dosyanın duruşmalarına katılmanın haklı mazeret olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki söz konusu mazeretin bile delillendirilmediği, mazeret dilekçesinde bildirilen nedenin var olup olmadığı konusunda mahkemenin araştırma yapma mükellefiyetinin bulunmadığı, delillendirmenin mazeret dilekçesiyle veya en geç mazeretin değerlendirileceği duruşmaya kadar yapılması gerektiği, sadece mazeret dilekçesinde dosya numaralarının belirtilmesinin delillendirme bakımından yetersiz kaldığı gerekçesiyle davacı vekilinin yerinde görülmeyen mazeretinin reddedilmesi sonucunda, HMK’nın 150/6. maddesinin ”İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır”. hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, tüm dosya kapsamında davacı vekili olarak Şırnak ili …. ilçesinde ikamet ve faaliyet ettiklerinin açık olmasına rağmen yerel mahkemenin bu hususu göz ardı ederek davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin hatalı olduğunu, yine yerel mahkemenin İdil ile …. arasının 15 dakika olması sebebi ile mazeretin reddine şeklinde karar kurmasının açıkça yasa ve usule aykırılık teşkil ettiğini, dosyada yargılama aşamasında mazeretlerinin olmadığı her duruşmaya katılım sağlayıp davayı takip ettiklerini, mahkemenin aksi yönde bir iddiasının olması halinde; öncelikle taraflarına tekit ve süre vermesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 05/11/2021 tarihli ve 2019/1720 Esas, 2022/1213 Karar sayılı kararıyla; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mazereti bulunduğunu bildiren tarafın, bunu belgelendirmesi gerektiği, davacı vekilinin mazeretini belgelendirmediği, mazeret dilekçesinde bildirilen nedenin var olup olmadığı konusunda mahkemenin araştırma yapma gibi bir mükellefiyeti bulunmadığı, öte yandan davanın 29.12.2011 havale tarihli dilekçe ile açıldığı, ilk vekilin davacının davanın yürütülmesi için üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek vekillik görevinden istifa ettiği, sonraki vekillerin dosyanın 7. celsesinde vekaletname sundukları, davacı vekillerinin vekaletname sunulduktan sonra yapılan 13 celsenin sadece 5 tanesine katıldıkları, davayı takip etmemeleri nedeni ile dava dosyasının iki kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu şekilde yargılamanın sürüncemede bırakıldığı, böyle bir davranış şeklinin Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında himaye görmeyeceği, kaldı ki davacının davada 3 ayrı vekille temsil edildiği, bunlardan birinin mazeretinin varlığı halinde diğer vekillerin duruşmalara katılma olanaklarının mevcut olduğu saptanarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davacı tarafın yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek, bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı (HMK) 150. maddesinde;
“(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 29.12.2011 havale tarihli dilekçe ile davacılar …, … ve … adına Av……. tarafından açıldığı, adı geçenin 08.12.2014 havale tarihli dilekçe ile … ve … adına açtığı davalardan feragat ettiği, bu kişiler adına adına açılan davaların ayrılarak mahkemenin 2018/128 Esasına kaydedildiği ve 30.03.2018 tarihli ve 2018/128 E., 315 K. sayılı kararla davaların feragat nedeni ile reddine karar verildiği, Av. …..’in 12.01.2015 havale tarihli dilekçesi ile davacı … vekili olarak görev yaptığını, davanın yaklaşık dört yıldan bu yana devam ettiğini, müvekkili davacı ile irtibat kuramadığını, davayı tek başına yürüttüğünü, davacının davanın yürütülmesi için üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek vekillik görevinden istifa ettiği, aynı tarihte davacının vekil tayin ettiği Av. … ve Av…..’a ait vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği, Av. …. tarafından …. Barosu avukatlarından Av. ….’e yetki belgesi verildiği, 02/06/2016 tarihli duruşmaya Av. …..’in katıldığı, bu şekilde davacı …’un davada üç ayrı avukatla temsil edildiği, 10/09/2015 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırıldığı, 16/09/2015 tarihinde yenilenerek yargılamaya devam olunduğu, yine 14/09/2017 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırıldığı, 04/10/2017 tarihinde yenilenerek davanın kaldığı yerden devamına karar verildiği, dosya ikinci kez yenilendikten sonra davacı vekilinin 15/02/2018, 07/06/2018, 08/11/2018 tarihlerinde yapılan duruşmalara mazeret dilekçesi sunarak katılmadığı, bu mazeretlerin mahkemece kabul edildiği, davacı vekili Av. …’ın 07/03/2019 tarihli duruşma öncesinde UYAP sistemi üzerinden Cizre 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/559 – 2018/81 – 2017/525 – 2018/157 – 2018/43 – 2017/561 Esas sayılı dosyalarının duruşmasına katılacağını beyan ederek mazeret dilekçesi gönderdiği, mahkemece önce ”davacı vekilinin mazeretini belgelendirmemesi, bundan önceki celselerin birçoğuna katılmaması, Cizre ilçesinin İdil ilçesine 15 dakika mesafede bulunması, davalı vekilinin de mazereti kabul etmemesi” gerekçeleriyle davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verildiği, daha sonra HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
3.3.2. Ne var ki; davacı vekilinin mazeretinin reddedilip, sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilen 07.03.2019 tarihli son celsede davalı vekilinin; “ davanın reddini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunduğu ve bu beyanı ile davayı takip etme iradesini ortaya koyduğu açık olmakla daha önce iki kez işlemden kaldırılan dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
3.3.4. Hal böyle olunca; işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İdil Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, temyiz eden davacı vekili duruşmaya katılmadığından duruşma vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına 25/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.