Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/6298 E. 2023/5733 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6298
KARAR NO : 2023/5733
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1770 E., 2022/588 K.
HÜKÜM/KARAR: Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/190 E., 2021/488 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz, davalı Hazine vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar … ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin atalarına ait olup yıllardır malik sıfatıyla zilyet edilen 126 ada 143 ve 144 parsel sayılı taşınmazların sınırındaki taşınmazların uygulama kadastrosu sonucunda 126 ada 141 ve 142 parsel numarası ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, uygulama kadastrosunun amacına aykırı şekilde yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlarda yapılan uygulama kadastrosunun malikler değiştirilmeksizin usulüne uygun şekilde yapıldığını, taşınmazların yıllardır boş halde olup davacı tarafça kullanılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamından, eldeki davanın tesis kadastrosu öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu eski 1887 ve 1942 parsel sayılı taşınmazların tesis kadastrosu tespitinin kesinleştiği 01.03.1985 tarihinden davanın açıldığı 20.05.2021 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davadaki iddialarını tekrarlayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, lehlerine verilen vekalet ücretinin az olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların uygulama kadastrosu çalışmasına itiraz etmediği, davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi uyarınca, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleşerek tapuya tescil edildiği 01.03.1985 tarihinden eldeki davanın açıldığı 20.05.2021 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı Hazinenin istinaf istemi bakımından ise, dava dilekçesinde dava değerinin 1.000,00 TL olarak gösterildiği, buna göre İlk Derece Mahkemesince hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısıma göre ve her halde tarifenin 13/2 nci maddesi gereği hükmedilecek vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlemesi uyarınca Hazinenin istinaf başvurusunun da yerinde görülmediği gerekçesiyle, davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz, davalı Hazine vekili tarafından katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tesis kadastrosu öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi

3. Değerlendirme
1. Tesis kadastrosu çalışmaları sonucunda Elazığ ili, … ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 1887 parsel sayılı 27.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komşu 1940 ve 1941 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit ve 01.03.1985 tarihinde tescil edilmiş, 2020 yılında yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda 126 ada 141 parsel numarasını almıştır.

Aynı çalışma alanında bulunan 1942 parsel sayılı 21.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komşu 1886 ve 1888 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit ve 01.03.1985 tarihinde tescil edilmiş; 2020 yılında yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda 126 ada 142 parsel numarasını almıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.