YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6121
KARAR NO : 2023/4796
KARAR TARİHİ : 25.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/142 E., 2018/126 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl davanın kabulüne, davalı – karşı davacı … davasının kabulüne-birleştirilen davanın kabulüne
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kabulüne, davalı-karşı davacı … davasının kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı-karşı davalı … vekili, dahili davalı … Gıda San.Tic.Ltd.Şti vekili, davalı- birleşen davacı … vekili, davalı- karşı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı … vekili, 66 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 473 m2’lik kısmının 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na göre kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını belirterek bu bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile üzerindeki yapıların kal’ine, davalıların müdahalesinin men’ine karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada davacı …, mirasbırakanları … adına kayıtlı 66 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 3621 sayılı Kıyı Kanun’na tabi olup kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle 423 m2 sinin iptali ile bu miktar üzerindeki müdahalenin meni ve yapıların kal’inin Maliye Hazinesince istendiğini, ancak kamu yararı bulunduğundan bahisle taşınmazın mülkiyet hakkı sona erdirilirken karşılıklı hak dengesinin sağlanması için mülkiyet hakkı sahibine tazmini nitelikte bir bedelin ödenmesi gerektiğini, bu bedelin de taşınmazın saptanan gerçek değeri olduğunu belirterek bedele hükmedilmesini (şimdilik 2.000 TL) istemiş, aşamada sunduğu 6.1.1207 tarihli ıslah dilekçesinde davasını 281.514,25 TL’ye ıslah ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı-karşı davacı … ve … vekilleri davanın reddini savunmuş, davanın kabulü halinde ise tazminat isteğinde bulunmuşlar; davalılardan … vekili hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddini savunmuş, diğer davalılar usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmalara katılmamış ve cevap vermemiş; birleşen davada davalı … vekili kıyıların kamunun kullanımına açık olup tespit dışı bırakılması gereken yerlerden olduğunu, kamu yararının olduğu durumlarda tazminatın mülkün tam değerini yansıtması zorunluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Bozma sonrası davaya dahil edilen … Gıda San.Tic.Ltd.Şti vekili, dava konusu taşınmazı İzmir 3.İcra Müdürlüğünün 2014/1164 tal. sayılı dosyasında yapılan cebri ihale ile satın aldıklarını, ancak satıştan birkaç gün önce Urla İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/65 E sayılı dosyası üzerinden söz konusu satış işleminin tedbiren iptaline karar verildiğini, bu dosyanın yetkisizlikle İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/743 E sayılı dosyasına gittiğini, burada davanın reddine karar verildiğini, ancak söz konusu karar henüz kesinleşmediğinden Şirket adına tapu intikalinin yapılamadığını,söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, icra dosyası alacaklısı Mustafa Tiryaki’ye davanın ihbar edilmesini, davalılardan … yerine davaya kabul edilmeleri halinde davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.04.2014 tarihli 2013/331 E-2014/231 K sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüne, davalı-karşı davacı … hakkındaki davanın kabulüne, davalı-karşı davacı … hakkındaki davanın ise tefrikine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 22.01.2015 tarihli ve 2014/22599 Esas, 2015/1449 Karar sayılı kararıyla; “…. karardan sonra taşınmazın ¼ hissesinin icra yoluyla satıldığı dava dışı … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’nin taşınmazda paydaş haline geldiği görülmektedir. Hal böyle olunca; öncelikle davanın niteliği gereği istemin HMK’nun 125 inci maddesi uyarınca tazminata dönüştürme imkanı bulunmadığı gözetilip, sonradan pay satın alan yeni paydaşa tebligat yapılarak duruşmaya devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın davanın esası hakkında karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.03.2018 tarihli ve 2015/142 E- 2018/126 K sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüne, davalı-karşı davacı … davasının kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı … vekili, dahili davalı … Gıda San.Tic.Ltd.Şti vekili, davalı- birleşen davacı … vekili, davalı- karşı davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davada davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak verildiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen değerin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmaz ve bilirkişilerce yapılan değerlendirmenin yeterli olmadığını, davalı taşınmazın imar durumuna göre kısmen yeşil alan, kısmen de otopark alanında kaldığını, imar dışı parsel konumunda olduğunu, bu özelliklere sahip taşınmaz üzerine bina yapılmasının mümkün bulunmadığını, böyle bir taşınmazın imarlı arsa vasfında gibi değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, ayrıca AİHM ve Yargıtay kararları gereğince ödenmesi gereken tazminatın taşınmazın gerçek değeri olmayıp fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre hesaplanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davalı … Gıda San.Tic.Ltd.Şti vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece sundukları dilekçelerdeki delillerinin ve beyanlarının değerlendirilmediğini, delillerin celbine dahi karar verilmediğini, müvekkili hakkında hangi gerekçe ile hüküm kurulmadığının açıklanmadığını, cevap dilekçesinde bildirilen mahkeme dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı- birleştirilen davada davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle ; asıl davada tapu iptali ve tescil ile meni müdahale yönünden verilen kararı kabul etmediklerini, 3402 sayılı Kanunu’nun 36/A maddesindeki temel konunun, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptalini içermekte olup bu hususun varlığı tapudan tespit ettirilmeden hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
4. Davalı- karşı davada davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle ; dosyaya sunulan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden verilen kararın hatalı olduğunu, kendileri lehine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmamasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada kıyı kenar çizgisinden kaynaklanan tapu iptali ve terkin- elatmanın önlenmesi ve yıkım; karşı ve birleştirilen davalarda ise tazminat isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.T.C. Anayasası’nın 43 üncü maddesi,
2. 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri.
3. 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve Dairemizce eksikliğin giderilmesi yolu ile getirtilen belgelerden; dava konusu 66 ada 16 parsel sayılı 786 m2 yüzölçümlü, kargir ev vasıflı taşınmazın … adına kayıtlı iken 8.7.2000 tarihinde ölümü üzerine 1/4’er paylı olarak 10.06.2013 tarihinde mirasçıları …, …, … ve …’na intikal ettiği, davalı … adına kayıtlı 1/4 payın, Urla İcra Müdürlüğünün 2012/684 sayılı icra dosyası ile başlatılan takip sonrası, İzmir 3.İcra Müdürlüğü’nün 2014/1164 talimat sayılı dosyasında yapılan 07.07.2014 tarihli 1.açık artırmasında dahili davalı … Gıda San.ve Tic.Ltd.Şti’ye ihale edildiği, Urla İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/65 E sayılı dosyasında … tarafından satış işleminin iptali ve dava sonuna kadar satışın durdurulmasına karar verilmesinin talep edildiği, bahsi geçen dosyada 09.07.2014 tarihli tensip tutanağında davacı vekilinin satışın tedbiren durdurılması talebinin kabulü ile Urla İcra Müdürlüğü’nün 2012/684 E sayılı dosyasında yapılacak olan satışın yapılıp yapılmadığının sorulmasına, satış yapılmış ise satışın iptaline, bu konuda Urla İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verildiği, aynı tarihte yazılan gerekçeli kararda ise Mahkemenin yetkisizliğine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İzmir İcra Mahkemesine gönderilmesine hükmedildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 16.09.2014 tarihinde kesinleştiği; İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/743 E- 2014/949 K sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde ise davanın reddine karar verildiği, daha sonra yine İzmir 3.İcra Müdürlüğünün 2014/1164 talimat sayılı dosyasında yapılan 21.07.2017 tarihli açık artırmada … adına kayıtlı 1/4 payın dava dışı … isimli şahıs adına ihale edildiği anlaşılmaktadır.
2.Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın 1/4 payının 21.07.2017 tarihinde dava dışı … adına ihale edildiği gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 125/1 inci maddesi uyarınca gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz edenlerin itirazlarının değinilen yönden kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgililerine iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.