YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6084
KARAR NO : 2023/2207
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası…’ın 1 parsel sayılı taşınmazını davalı …’e, onun da mirasbırakanın oğlu olan davalı …’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adlarına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında tereke temsilcisi olarak tayin edilen davacı bu sıfatla davayı takip etmiştir.
II. CEVAP
Davalı …, mirasbırakanın kanser tedavisi gördüğünü, tedavi masrafları için taşınmazı 45.000.000 ETL bedelle sattığını, kendisinin de taşınmazın satıldığını duyar duymaz 50.000.000 ETL bedelle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı … davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/320 E., 2005/ K. sayılı kararıyla; dava değeri itibariyle yetkili ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 12.12.2005 tarihli ve 20005/12095 Esas, 2005/13196 Karar sayılı kararıyla: ‘’…öncelikle taşınmazdaki çekişmeli payın değerinin keşfen saptanması buna göre varsa eksik harcın ikmal ettirilmesi ve görevin bu suretle belirlenmesi ve ondan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir…‘’ gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 17.10.2017 tarihli 2006/335 Esas, 2017/488 Karar sayılı kararıyla, muvazaa ve karşılıksız kazandırma iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince 01.201.2020 tarihli 2019/652 E. 20120/1064 K. sayılı kararıyla, taşınmazın kısa aralıklarla devredildiği, murisin mal satmasını gerektirir ekonomik ihtiyacının olmadığı, devir karşılığında murise bir bedel ödendiği ve bu bedelin murisin tedavisinde kullanıldığı ispatlanamadığı gibi davacı ile murisin arasının bozuk olduğu nazara alındığında muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak tapu iptal tescil isteği yönünden davanın kesin olmak üzere kabulüne karar verilmiş, davalılardan … vekilinin temyizi üzerine verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle 02.12.2020 tarihli ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 03.11.2021 tarihli ve 2021/152Esas, 2021/6386Karar sayılı kararıyla:“…Dairenin bozma kararına uyularak İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun şekilde verilen kararın tekrar istinaf yolu ile incelenmesi suretiyle verilen … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 01.10.2020 tarihli, 2019/652 Esas 2020/1064 Karar sayılı kararının “yok hükmünde bulunduğundan ORTADAN KALDIRILMASINA, Dairenin bozma kararına uyularak İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.10.2017 tarihli karara karşı davacı tereke temsilcisi vekili tarafından vekaletnameye ilişkin eksikliğin sonradan tamamlanmak suretiyle süresinde sunulan 28.12.2020 tarihli istinaf dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak KABULÜNE karar verilerek yapılan incelemede; …mirasbırakanın sosyo-ekonomik durumu itibariyle taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı, devirlerin kısa aralıklarla yapıldığı, dinlenen tanık beyanlarından; mirasbırakanın ölünceye kadar dava konusu taşınmazda yaşadığı ve hastalığı döneminde davalı oğlu …’un yanında kaldığı, diğer oğulları… ve …’un da mirasbırakanla ilgilendikleri, çekişme konusu taşınmazda bulunan 6 adet dairenin ise mirasbırakanın oğulları …, … ve … tarafından kullanıldığı nazara alındığında, temlikin ara malik kullanmak suretiyle hastalığı döneminde kendisiyle ilgilenen davalı oğlu …’u koruyup gözetmek amaçlı yapıldığı, mirasbırakana bedel ödendiği ve bu bedelin mirasbırakanın tedavisinde kullanıldığı yönündeki savunmanın doğrulanmadığı anlaşılmakla, temlik işleminin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 29.03.2022 tarihli 2022/29 Esas, 2022/80 Karar sayılı kararıyla, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının miras payı oranında iptal-tescile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; iddianın ispatlanamadığını, tanıkların mirasbırakanın kanser hastası olduğunu ve ona davalının baktığını tedavisi için taşınmazı sattığını belirttikleri, davalının ödünç para alarak dava konusu yeri satın aldığını, mirasbırakanın sattığından daha yüksek bedelle geri aldığını, başka taşınmazları da olduğunu, diğer mirasçıların miras kalan taşınmazlarda ev yapıp halen yaşadığını, köy yerinde satışın hemen duyulduğunu, ailesine ait taşınmazın üçüncü bir kişiye geçmesine engel olmak için aldığını, harcın davacının miras payı üzerinden alınması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun 706., … Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2.Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Karar başlığında davacının tereke temsilcisi de olduğunun yazılmamış olması mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
3. Temyizen incelenen kararın bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı … vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.325,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.