YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6063
KARAR NO : 2023/2212
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar, mirasbırakan babaları…’in vefatından sonra davalıların taşınmazları bölmediğini, adlarına tescil edileceğini ve paylarının verileceğini söyleyerek iradelerini fesada uğrattıklarını, aldatarak miras konusu taşınmazların büyük bölümünü adlarına tescil ettirdiklerini ileri sürerek mirasbırakan…’den mirasçılarına intikal eden taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişler, cevaba cevap dilekçesinde taksim işlemindeki imzalara itiraz ettiklerini belirtmişlerdir.
2.Davacılar vekili, 05.02.2019 havale tarihli dilekçesi ile dava dışı mirasçılar … ve …’ün davaya dahil edilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın süresinde açılmadığını, tarafların talepleri doğrultusunda anlaşma, taksim ve tescil işlemleri yapıldığını, taksim sözleşmesinin tapuda resmi memur huzurunda iradelerine uygun olarak yapıldığını, iddia edildiği gibi bir hilenin söz konusu olmadığını, davacıların sadece miras hisseleri oranında iptal ve tescil talep edebildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2019 tarihli ve 2018/191 Esas, 2019/433 Karar sayılı kararıyla; davanın süresinde açılmadığı, davacının saikte hatasının işlemi sakat hale getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, miras taksim sözleşmesinden haberinin bulunmadığını, haberdar olmadıkları taksim sözleşmesine ve imzaların aidiyetine yönelik itirazların dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazların devri ile ilgili olarak 08.06.2016 tarihinde tüm mirasçıların tapu memuru huzurunda taksim iradelerini bildirdikleri, akit tablosunun altına da okuduklarını ve imzaladıklarını belirttikleri, bu durumda davacıların hata ve hileyi işlem tarihinde öğrendiklerinin kabulü gerektiği, 25.04.2018 dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu, hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; imza incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, iradelerinin fesada uğratıldığını, taksim sözleşmesinden haberdar olmadıklarını, İlk Derece Mahkemesi kararında tarihlerin hatalı belirtildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi karar tarihine göre lehine eksik vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün tamamlanması” başlıklı 305/A maddesi gereğince ek karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
2. Aynı Yasa’nın 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 1.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan ve harç ikmali yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
2.Harçlar Kanunu’nun uygulanması kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafından re’sen gözetilmesi gerekir. Öte yandan dava konusu taşınmazlarla ilgili verilecek nihai kararların istinaf ve temyiz yoluna tabi olup olmadığı dava değerine göre belirlenecektir.
3.Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacılara süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde davaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.