Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/600 E. 2023/6899 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/600
KARAR NO : 2023/6899
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1298 E., 2021/1356 K.
DAVA TARİHİ : 01.03.2017
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kısmen Kabul-Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/154 E., 2021/452 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurunun reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, re’sen gözetilen nedenlerle İlk Derece Mahkeme Kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Beyşehir ilçesi Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 291 ada 213 parsel, 298 ada 77 ve 82, 306 ada 29, 350 ada 74 ve 79, 365 ada 4, 373 ada 40 ve 48 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, tutanakta davacının zilyet olduğunun belirtildiğini ileri sürerek tapu kayıtların iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Beyşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 350 ada 74 ve 79 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılandavanın feragat nedeni ile reddine, çekişmeli 365 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine, geriye kalan çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 365 ada 4 parsel sayılı taşınmazın evveliyatı itibariyle … evlatları … …, … …, … kullanımında olduğunu, bahsi geçen bu üç kardeşin ölümü ile taşınmazın 1/3 hisse oranında …, …, ‘ye irsen intikal ettiğini, tanık ve mahalli bilirkişi anlatımlarından anlaşıldığı üzere taşınmazın üç kardeş arasında eşit şekilde paylaşıldığını, davacı …’ın babası … …’ın hissesine isabet eden 1/3 hissenin … …’ın ölümü ile oğlu davacı …’a kaldığını, hal böyle iken Mahkemenin bu parsele ilişkin davacı müvekkili …’ın aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle ret kararı vermesinin yasal olmadığını, taşınmazın … … tarafından kullanıldığı, onun ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, …’ın diğer mirasçılarının davaya dahil edilerek dahili dava yapılmasının istenilmesi ve düşünülmesinin doğru bulunmadığını belirterek dava konusu 365 ada 4 parsel numaralı taşınmaza ilişkin ret kararının kaldırılmasını, parselin davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu edilememesinin nedeninin 1.derece doğal sit alanında bulunması değil aynı zamanda milli park sahası içinde kalması olduğunu, mahkeme tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na aykırı hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazların Beyşehir Gölü Milli Parkı Koruma sahası içinde kaldığı hususunun bilirkişiler tarafından da tespit edildiğini ve raporlarında açıkça ifade etmelerine rağmen zilyetlikle kazanılabilecekleri yönünde tespit ve yorumda bulunduklarını, hukuka aykırı olarak tanzim edilen raporlara dayanılarak hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, Milli Park sınırları içerisinde kalan taşınmazların zilyetlik yoluyla mülkiyetinin kazanılmasının ve tapuya tescilinin mümkün olmadığını, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Beyşehir Gölü Milli Park sınırlarının değiştiğini; Hazinenin yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 365 ada 4 parselin davacıya babası …’dan hukuki yollarla intikali ( satış, bağış, taksim) davacı tarafça ispatlanamadığından Mahkemece bu parsele ilişkin davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olduğu; orman nitelikli taşınmaz ile komşu olmadığından usulünce orman araştırmasına gerek bulunmayan, 26.11.2018 tarih ve 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile milli park sınırı dışına çıkarılan, arkeolog bilirkişi raporu ile de üzerinde birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunmadığı saptanan dava konusu taşınmazlar bakımından davacı yararına kadastro tespit tarihi itibari ile zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde ve davalı Hazine tarafından yalnızca milli park sınırları yönünden değil olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanıma ilişkin olarak da davaya karşı konulduğuna göre, Mahkemece davalı aleyhine yargılama gideri takdirinde hukuka aykırı yön görülmediği; ancak Hazine harçtan muaf olduğu halde davacının ödediği başvurma ve peşin harcın yargılama gideri adı altında davalıdan tahsiline karar verilmesinin, Yeşildağ/Kömürcü mahallelerinde bulunan dava konusu taşınmazların karar yerinde bulunduğu mahalle isimlerinin eksik yazılmasının, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün cevabi yazısına göre korunan alanların tespit, tescil ve onayına ilişkin usul ve esaslara dair yönetmeliğin (RG-27/10/2017- 30223 ile değişik) 17/ğ.maddesi gereğince “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine kayıt konulmamasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilnin istinaf başvurusunun reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin yargılama giderleri yönünden kısmen kabulüne, re’sen gözetilen nedenlerle HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne, kabul kararı verilen çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesine “Doğal Sit- Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğuna dair kayıt konulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek 365 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)

3. Değerlendirme
Konya ili Beyşehir ilçesi Yeşildağ/Belen ve Yeşildağ/Kömürcü Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 373 ada 40, 48, 365 ada 4, 350 ada 74, 79, 306 ada 29, 298 ada 77, 80, 291 ada 213 parsel sayılı sırasıyla 910, 79, 1.638, 14 1.497, 21, 8.200, 02, 1.032, 44, 1.922, 68, 1.036, 77, 1.080,13, 1.161, 31 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesinde “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır.” şerhi ile 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde 5626 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile sit alanında kalması nedeniyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.