Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/5959 E. 2023/6169 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5959
KARAR NO : 2023/6169
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/461 E., 2022/368 K.
DAVA TARİHİ : 25.06.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sütçüler Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/29 E., 2021/90 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin damadı olduğunu, kadastro çalışmaları sonucunda 565 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına, 565 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tespit ve tescil edildiğini, evvelinde bir bütün olan bu taşınmazların 25-30 yıl önce müvekkili tarafından …’dan satın alındığını, yakın zamanda taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırmak isteyen müvekkilinin dava konusu 565 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini öğrendiğini, taşınmazın davalı ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, üzerinde bulunan güllerin 20 yıldan fazla zaman önce kendisi tarafından taşınmaza dikildiğini, davacının kadastro tespitinden haberdar olmamasının mümkün bulunmadığını, öte yandan eldeki davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sütçüler Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli, 2019/42 Esas, 2020/11 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalı tarafından kadastro tespitinden geriye doğru 20 yıldır nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyet edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, keşif mahallinde dinlenen tanıkların dava konusu taşınmazın kimden geldiği hususundaki beyanlarının çelişkili olduğu, bu haliyle davacının eldeki davayı açmakta aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönüyle yapılan araştırmanın yetersiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Sütçüler Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli, 2021/29 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacının mirasbırakanı olan eşi Osman Koçarslan tarafından …’dan satın alındığı, mirasbırakan Osman’ın davacı dışında başkaca mirasçıları da olup mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, davacı tarafından taşınmazın yalnızca adına tescili istemiyle eldeki davanın açıldığı, mirasbırakanın davacı dışındaki mirasçılarının davaya muvafakat etmesiyle veya mirasbırakanın terekesine temsilci atanmasıyla davaya devam edilemeyeceği, bu haliyle davacının tek başına eldeki davayı açma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın müvekkili ile müvekkilinin mirasbırakanı olan eşi Osman tarafından …’dan satın alındığını bu nedenle yapılan tespitin hatalı olduğunu, davalının taşınmazda hakkının bulunmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava konusu taşınmaz ile bu taşınmazın sınırında bulunan dava dışı 565 ada 1 parsel sayılı taşınmazı kadastro çalışmalarından önce bir bütün olarak …’dan satın alındığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, dolayısıyla eşinin terekesinden gelen hakka dayanmadığı ancak davacının taşınmazı …’dan satın aldığını ve taşınmazın kendisine ait olduğunu kanıtlayamadığı, Mahkemece davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi

3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Isparta ili, Sütçüler ilçesi, Çökek-Kesme Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 565 ada 2 parsel sayılı 6.586,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.