Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/5443 E. 2023/1688 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5443
KARAR NO : 2023/1688
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil-bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babaları … …’nun sağlığında Muğla’nın önde gelen tütün tüccarlarından ve müteahhitlerinden birisi olduğunu, araç komisyonculuğu da yaptığını, kızı davalı … ve diğer kızı dava dışı …’a her türlü maddi destekte bulunurken kendisine adeta üvey evlat muamelesi yaptığını, tüm gelirini kızları için harcadığını, her iki kızına da birer arsa satın aldığını, üzerine apartman yaptığını ve tüm daireleri kızlarının üzerine tapuda tescil ettirdiğini, davalı …’nun eşi … … ile Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/756 E. 2009/849 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ve katkı alacağı adı altında açılan dava dosyasında; 575 ada 234 parsel sayılı taşınmazda bulunan apartmana ilişkin arsanın miras bırakan baba … … tarafından alındığı ve apartmanın inşa edilmesi suretiyle yapıldığı, fakat tapularının kızı … adına kaydedildiği hususunun her türlü delille ispatlandığını, davalının ev hanımı olduğunu, satın alındığı ve inşaatın yapıldığı dönemde hiçbir gelirinin olmadığını, murisin gerçekte bedelini ödeyerek arsa aldığını ve apartmanı yaptığını, mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu sicilinde yarar sağlamak istediği kişi olan davalı adına kaydettirdiğini ileri sürerek 575 ada 234 no.lu parselde bulunan 4 katlı apartmandaki tüm bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde murisin dava konusu taşınmaza harcadığı bedelin tespiti ve mirasçılık belgesindeki payı oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, davacının dava dilekçesi içeriğinden dahi muris muvaazasına dayanak herhangi bir işlem bulunmadığının anlaşıldığını, davanın dayanağı olarak gösterilen Muğla 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/756 E., 2009/849 K. sayılı boşanma ve katkı payı alacağı davasında vekil olarak görev yapan avukatın sarfettiği beyanların kendisinin bilgisi dışında olduğundan davalının beyanı olarak kabulünün mümkün olmadığını, bu itibarla dava konusu taşınmazın muris tarafından satın alındığı ve gizli bağış yapıldığı iddiasının ütopik bir değerlendirmeden öteye gidemeyeceğini, davacı tarafça murisin ekonomik durumunun abartılmaya çalışıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.09.2019 tarihli ve 2018/130 E, 2019/486 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça dava konusu 575 ada 234 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından arsa olarak alınıp üzerine ev yapıldığı ve davalı adına mirastan mal kaçırma amaçlı olarak muvazaalı tescil edildiği iddia edilmiş ise de taşınmazın, ilk tesisinin tapuda davalı adına yapıldığı ve sonradan oluşturulan bağımsız bölümlerin de aynı şekilde davalı adına tescil edildiği dikkate alındığında davacının iddiasına ve tanıklarının beyanlarına itibar edilse yani taşınmazın arsa olarak alımı ve üzerine bina yapımının muris tarafından yapıldığı kabul edilse dahi, muris muvazaası şartlarının oluşmayacağı, tüm tanık beyanları ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davalının muris babasının maddi desteğinden de yararlanmak suretiyle dava konusu yeri edindiği, taşınmazın tapuda satış gösterilip gerçekte bağışlanması durumunun bulunmadığı, muris muvazaası şartları oluşmadığı gibi, murisin yaptığı katkı somut olarak tespit edilemeyeceğinden ödediği bedelin de davacının miras payına düşen kısmının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; davaya konu taşınmazın 28/05/1985 tarihinde bedelinin muris … … tarafından verilerek arsa olarak davalı adına satın alındığını, üzerindeki binanın da muris tarafından yaptırılarak davalıya verildiğini, murisin muvazaalı olarak bu işlemleri yaptığını, toplanan delillerden de davalarının ispatlandığını, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.04.2022 tarihli ve 2019/2712 E, – 2022/1135 K. sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip,davalı lehine 27.494,99 TL nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, maddi tazminat davasının tamamının reddi halinde nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun 706., … Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras … çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Yukarıda anılan 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle mirasbırakanın kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcı olup, mirasbırakanın bedelini kayıt malikine ödemek suretiyle sicil kaydının bir başkası adına tescilini sağlaması işlemi elden bağış (gizli bağış) niteliğindedir. Bu tür bir olguda, 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Hemen belirtilmelidir ki, eldeki davanın terditli olarak açıldığı, asıl talep olan tapu iptali ve tescil talebinin reddedildiği, terditli olarak ileri sürülen bedel talebi yönünden ise değerlendirme yapılmadığı gözetilerek Mahkemece verilen vekalet ücreti miktarında isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.