Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/5410 E. 2023/1622 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5410
KARAR NO : 2023/1622
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı Nazif Topçu tarafından 114 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki dükkanı ile 134 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin kendisine, aynı taşınmazdaki 3, 4, 5 numaralı bağımsız bölümlerin ise davalıya devredildiğini, dükkan vasfında olan 7972 ada 10 parsel ile 7989 ada 17 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/3 payın kendisine, 2/3 payın ise davalıya temlik edildiğini, 114 ada 8 parsel sayılı taşınmaz dışındaki diğer taşınmazların devrinin kendisine vekaleten davalı tarafından gerçekleştirildiğini, mirasbırakan tarafından devre konu taşınmazların eşit şekilde devre konu edilmesi gerekirken 1/3 payın kendisine, 2/3 payın ise davalıya muvazaalı olarak temlik edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, dava konusu 134 ada 35 parsel sayılı taşınmazın 2019 yılında imar barışından yararlanılmak suretiyle kat mülkiyeti tesis edilerek 5 adet bağımsız bölümden 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin davacı adına, kalan 3, 4 ve 5 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölümlerin ise kendi adına tescil edildiğini, bu işleme davacının bizzat katıldığını, diğer taşınmazlar yönünden ise davacının bilgi sahibi olduğunu, kaldı ki kendisinin vekil tayin edildiğini, talimatları doğrultusunda devirlerin yapıldığını, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ve 2020/147E., 2022/78 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın mirasçıları arasında paylaştırma kastı ile hareket ettiği, asıl iradesinin mal kaçırmak olmadığı, kaldı ki 134 ada 35 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazda kat mülkiyeti tesis edilmesi için 14.02.2019 tarihinde davacı ve davalının birlikte tapuda işlem yaptıkları, buna göre 2 adet bağımsız bölümün davacı, kalan 3 adet bağımsız bölümün ise davalı adına tescil edildiği, bu nedenle davacının bu işlemi sonradan öğrendiği iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki toplam değerinin 3.170.000,00 TL olduğunu, davacıya devredilen taşınmazların dava tarihindeki toplam değerinin ise 750.000,00 TL olduğunu, mirasbırakan tarafından mirasçıları arasında hak dengesini gözetir … bir şekilde paylaştırma yapılmadığını, dava konusu dükkan vasfındaki 114 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından bizzat davalıya 90.000 TL bedelle devredildiğini, yapılan işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 16.06.2022 tarihli ve 2022/1399 E., 2022/1471 K. sayılı kararıyla; muris muvazaasında temlikin muvazaalı ve terekeden mal kaçırma amacıyla yapıldığına dair ispat yükünün davacıda olduğu, davacının öncelikle mirasbırakanın dava konusu taşınmazları davalıya bağış amacıyla devrettiğini ispatlaması gerektiği, dava konusu taşınmazların devir tarihi ile keşfen saptanan değerleri arasında aşırı fark olduğu, ancak bu durumun tek başına muvazaa iddiasını ispat etmeye yeterli olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun 706., … Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras … çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, … ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 99,20 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.