Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/5299 E. 2023/1882 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5299
KARAR NO : 2023/1882
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf Başvurusunun Kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yolsuz tescile yönelik davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve ön inceleme duruşmasından önce davanın konusuz kaldığı gözetilerek usul hükümleri ve Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 6. maddesi hükmü doğrultusunda düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, kayden maliki olduğu 13587 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 numaralı bağımsız bölümün … 5. İcra Müdürlüğünün 2016/12786 Esas sayılı dosyasında 18/09/2018 tarihinde ihalesi yapılarak davalı adına tescil edildiğini, ihale aşamasında mevcut usulsüzlükler nedeniyle açtığı davanın kabul edilerek … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/791 Esas sayılı dosyasında ihalenin feshine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, taşınmazın tapuya tescilinin dayanağının ortadan kalktığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazı cebri ihaleden satın aldığını, taşınmazı devretmeyi düşünmediğini, ihalenin feshine ilişkin kararın henüz kesinleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2020 tarihli ve 2018/521 E, 2020/290 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davanın açıldığı tarihte … 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/791 Esas sayılı dosyasında ihalenin feshine karar verildiği, kararın 21/12/2018 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından dava konusu taşınmazın mülkiyetinin İcra Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten sonra bir ay içinde yargılamanın devamı sırasında davacıya devredildiği, gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarih itibariyle hukuki yararının bulunduğunu, dava açıldıktan sonra dava konusu sebebin ortadan kalkmasının hukuki yararın bulunmadığı anlamına gelmediğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin dava açıldığı tarih itibariyle hukuki yarar bulunup bulunmadığına göre değerlendirilmesi gerektiğini, Mahkeme kararının kesinleşme tarihinin yanlış olarak belirtildiğini, Mahkemenin yanlış kesinleşme şerhini dikkate alarak yargılama giderlerini ve vekalet ücretini davalıya yüklememesinin yasaya aykırı olduğunu, kararın 20.11.2018 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleştiği tarihin tebliğ tarihi olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine yargılamanın yapılmasına kendisinin sebebiyet vermemesi nedeniyle harçların iadesi gerektiğini, Mahkemece davanın açıldığı tarihteki haklılığı irdelenmeden karar verildiğini ileri sürerek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli ve 2020/1344 E. 2022/509 K. sayılı kararı ile çekişme konusu bağımsız bölümün icra takibi sonrasında yapılan cebri ihale ile davalı adına tescil edildiği, davacının ihalenin feshine ilişkin şikayet başvurusunun kabulüne karar verildiği, anılan kararın kesinleşmesi ile tapu sicilinin dayanağı kalmadığından yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak eldeki davanın tapu kayıt maliki davalıya husumet yöneltilmek suretiyle iptal ve tescil istemi ile açıldığı, yargılama sırasında davalının taşınmazı davacıya devretmekle davanın konusuz kaldığı benimsenmek suretiyle yazılı şekilde konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olmasının doğru olduğu, ancak 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince davanın açılmasındaki haklılık durumu gözetilerek yargılama gideri ve yargılama giderinden sayılan vekâlet ücretinin davacı lehine hüküm altına alınması gerekirken, somut olaya uymayan gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yolsuz tescile yönelik davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve ön inceleme duruşmasından önce davanın konusuz kaldığı gözetilerek usul hükümleri ve Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 6. maddesi doğrultusunda düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili dilekçesinde, davacının ihalenin feshi kararı kesinleşmeden tapu iptali tescil davası açmasında hukuki menfaati bulunmadığını, nitekim ihalenin feshi kararı kesinleşene kadar müvekkilinin yolsuz bir şekilde taşınmazı uhdesinde bulundurmadığını, hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince davacının haklılığına işaret edilerek müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde “Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 326/1-2 maddesinde; “Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükümlerine yer verilmiştir.

3. Yine aynı Kanunun 331/1.maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesi yer almaktadır.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.